Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek davacının iş akdinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine, davacının  yasal haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili,  davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak devamsızlık yapması nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/2-g maddesine göre ve TİS Ceza cetvelinin B/4 ve 5. bentlerine göre haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı işverenin davacının raporlu olduğu dönemde işe gelmediğine dair tutanak tutup  disiplin süreci sonunda iş sözleşmesini feshetmesinin hukuka aykırı olup feshin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle istek kabul edilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğindeki belgelerden, davacının rahatsızlığı nedeniyle 20.04.2009- 05.05.2009 tarihleri arasında hastanede yattığı, hastaneden çıktıktan sonra da 05.05.2009- 03.06.2009 tarihleri arasında istirahat raporu  kullandığı, bu raporun davalı belediyede işlem gördüğü, raporun bitim tarihi olan 04.06.2009 tarihinden itibaren işyerine gelmediği için hakkında devamsızlık tutanakları düzenlendiği, 09.06.2009 tarihinde disiplin kuruluna sevkedildiği, disiplin sürecine ilişkin belgelerin davacının bildirdiği adresin değişmesi nedeniyle kendisine tebliğ edilemediği, disiplin kurulunun 22.06.2009 tarihli kararıyla iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25/2-g maddesine göre ve TİS Ceza cetvelinin B/4 ve 5. bentlerine göre feshine karar verildiği sabittir. Davacı vekilinin dosyaya tam olarak okunamayan ikinci bir rapor fotokopisi sunarak davacının 05.06.2009"dan itibaren 30 gün daha raporlu olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir.
Ne var ki bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi ikinci rapor fotokopisi okunamamaktadır. Davacının son bir aylık raporunun gerçek olup olmadığı araştırılmalı, böyle bir raporun bulunmadığı sonucuna varılırsa davanın reddine karar verilmeli, rapor gerçekse bunu işverene bildirmemek suretiyle işin yürütümünün olumsuz etkilenmesine sebep olunması nedeniyle feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.