10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2925 Karar No: 2014/24849
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/2925 Esas 2014/24849 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, davacı Kurum tarafından açılan dava neticesinde, yersiz ödenen yaşlılık aylıklarının kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik davalı sigortalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğuna karar verir. Bu itiraza karar verilmesi sonrasında Kurum yararına %40 oranında icra inkâr tazminatı kararı verilir. Ancak mahkeme, yasal düzenlemeleri yanlış yorumlayarak bu tazminat istemini reddeder. Karar temyiz edilir ve Yargıtay, hatalı olan bu kararın düzeltilmesi gerektiğine karar verir. Dava değerlendirildiğinde, yersiz ödenen aylıklar toplamı olan asıl alacağın icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla likit nitelikte olduğu belirgin bulunur. Bu nedenle Kurum yararına hüküm altına alınan asıl alacak tutarının %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesi gerektiği sonucuna varılır. Kararda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanır.
10. Hukuk Dairesi 2014/2925 E. , 2014/24849 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davacı ... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. ...-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. ...-) 506 ve 3201 sayılı Kanun hükümlerine göre davalı sigortalıya bağlanan ve yersiz ödendiği anlaşılan yaşlılık aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun icra takip tarihi itibarıyla yürürlükte olan 67. maddesinin .... fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir. Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, yersiz ödenen aylıklar toplamı olan asıl alacağın, icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, takibe haksız itiraz eden davalının, Kurum yararına hüküm altına alınan asıl alacak tutarının %40’ı oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, anılan istemin reddi yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici .... maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hükmün ... numaralı bendinde yer alan sözcüklerin çıkartılarak yerine “Hüküm altına alınan asıl alacak tutarı üzerinden %40 oranına göre hesaplanan ....894,80 TL. icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.....2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.