11. Hukuk Dairesi 2017/4826 E. , 2019/4261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen bozmaya uyularak 08/06/2017 tarih ve 2014/971-2017/571 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 11.06.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılardan Kombassan Holding vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara 40.690 DM verdiğini, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, Kombassan Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, davalılar hakkında çeşitli suçlardan suç duyurusu yapıldığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını, davalıların müvekkilinin zararından sorumlu olduklarını ileri sürerek, 20.804,47 EURO (40.690 DM) (44.789,50 TL) nin 3095 sayılı Kanun"un 4/A maddesi uyarınca faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine ve geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirketler vekili, zamanaşımı defi ile birlikte davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, ortağın sermaye olarak koyduğu parayı istemesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin yönetici olarak sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; zamanaşımı def"i ileri sürülmesinin TMK"nun 2. maddesindeki dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, davalıların davacıyı aldatma kastıyla hareket ederek haksız fiilde bulundukları, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, sunulan hisse senetleri geçersiz olup hiçbir değer taşımayacağından ortaklığa dayanak alınamayacağı gibi nominal değer atfedilerek miktardan düşüm yapılamayacağı, davalı şirketler tarafından hazırlanarak SPK’ya gönderilen 09.02.2005 tarihli yazı ekinde yer alan CD’ler içerisinde davacıya ilişkin bilgilere yer verildiği, davacının davalıya CD’de belirtilen miktardaki ( 34.505 EURO) parayı ödediğinin kabul gerekeceği, davalı tarafından sunulan davacıya ödenen ve davacı imzasını taşıyan 3 adet kasa tediye makbuzundaki toplam 2.050 EURO nun da mahsubu gerektiği, davalı ..."ın da gerek MK"nın 50. maddesi gerekse de TTK"nın 321/son maddesi uyarınca zarardan sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalı ...Ş. nin şirket ortağı olmadığının tespitine, 20.804,47EUR Onun Türk Borçlar Kanununun 99. maddesi gereğince fiili ödeme günündeki Merkez Bankasınca belirlenen efektif satış kuru karşılığı üzerinden Türk parası ile ödenmesi kaydıyla 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince; devlet bankalarından birinin bir yıl vadeli EURO mevduat hesabına ödediği 06/07/2009 tarihinden itibaren döviz faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve davalıya verildiği iddia edilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, taleple bağlı kalınarak 20.804,47EUR Onun 06/07/2009 tarihinden itibaren döviz faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş ise de, davalı şirket, davacının Almanya Berlin Eyalet Mahkemesinde de alacak davası açtığını, verilen hükmün tenfizi için de Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/379 esas sayılı dosyasında talepte bulunduğunu, derdestlik itirazlarının reddi ile davanın esasına girilerek tenfiz kararı verildiğini ve bunun üzerine davacı yana 74.477,00TL ödeme yaptığını beyan ederek dekont örneğini dosyaya sunmuştur. Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/379 esas 2014/612karar sayılı tenfiz dosyası işbu dava dosyası içerisinde bulunmamakla birlikte, mahkeme kararı incelendiğinde, öncelikle derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verildiği, ancak davacının temyizi üzerine Dairemizce, tenfize konu alacak ile işbu davaya konu alacağın, tarafların, dava konusu ve sebebinin farklı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulduğu, bozma üzerine mahkemece davanın esasına girilerek tenfiz kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirket vekili, mahkemenin gerekçeli kararında da yer aldığı üzere bilirkişi raporunda davacıdan Ek 1-b- Kombassan İnşaat A.Ş. 20.703 EURO Ek 1-c- Kombassan SA 13.802 EURO olmak üzere toplam 34.505 EURO tahsil edildiğinin tespit edildiğini davacının işbu davada talebinin 20.804,47 EURO olduğu, müvekkili tarafından tenfiz kararı sonrası davacıya yapılan ödemenin Ek 1-c- de yer alan tutara karşılık yapıldığını, Dairemiz bozma ilamında da ifade edildiği üzere tenfiz talepli dosya ile işbu dava dosyasının dava konusu ve sebeplerinin farklı olduğunu, bu durumda davacının alacağının 34.505 EURO kabul edilerek kasa tediye makbuzlarındaki 2.050 EURO tutarın da bu miktardan mahsubunun doğru olmadığı savunmuştur. Ancak, davalının bu yöndeki savunmasına ilişkin mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
O halde mahkemece, davacının işbu davadaki talebi ve bozma sonrası esas numarası değişen Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/402 esas 2015/586karar sayılı dosyadaki tenfize konu talebinin tespiti ve Dairemizin 2015/365esas 2015/2699karar sayılı ilamı, ayrıca işbu dosyada yer alan bilirkişi raporunda SPK tarafından sunulan CD içeriklerine göre davacıdan yapılan tahsilat tutarları, davalı tarafından davacıya yapılan 77.477,00 TL ödemeye dair dekont hepsi birlikte değerlendirilip davacının alacağının tespiti ile kasa tediye makbuzlarındaki toplam 2.050EUROnun da tespit edilen bu tutardan mahsubu gerekirken mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA; takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.