22. Hukuk Dairesi 2017/24271 E. , 2019/17744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının Devlet Su İşleri 20. Bölge Müdürlüğünün Makine İkmal Donatım Şube Müdürlüğü emrinde (S/S personeli) sondör pozisyonunda iken fiilen Bakım ve Onarım Merkez Atölyesinde yedek parça teknisyeni olarak görev yaptığını, 14.06.2013 tarihinde emekli olduğunu, Görev Bildirim Talimatnamesinin 3. madde 7. fıkrasında belirtilen görev yerinin atölye içi olarak tanımlandığını ve çalıştığı süre içinde görevi gereği makine yedek parçaları ile bilfiil uğraştığını, buna rağmen aynı atölyede aynı şartlar altında görev yapan işçilerin faydalanmış olduğu yıpranma priminden faydalandırılmadığını, yıpranma primi ödenmesine yönelik talebinin fiilen atölye yedek parça teknisyeni olarak çalışmadığı, görevinin büro görevi olduğu değerlendirilerek reddedildiğini, ...Sendikası ile ...Sendikası arasında Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü ve bağlı işyerleri için bağıtlanan 14. dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesinin 103/2 maddesi gereği yıpranma priminden yararlanması gerektiğini ileri sürerek ödenmeyen yıpranma priminin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, öncelikle davanın davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının fiilen atölye yedek parça teknisyeni olarak çalıştığının İdare tarafından da kabul edildiğini, ancak davacının fiilen çalıştığı pozisyonun ...Sendikası ile ...Sendikası arasında bağıtlanan 14. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesinin 103. maddesinin 2. fıkrasında yer alan atölye yıpranma primi almayı hak eden pozisyonlar arasında bulunmadığını, yedek parça teknisyeni görev yetki ve sorumlulukları incelendiğinde işlerinin genellikle büro işlerinden oluştuğunun görüleceğini, davacının büro personeli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının işletme toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmüne göre yıpranma primine hak kazanıp kazanamadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, davalıya ait işyerinde sondör pozisyonunda olmasına rağmen, fiilen Bakım Ve Onarım Merkez Atölyesi bünyesinde yedek parça teknisyeni olarak görev yaptığını, fiilen yaptığı iş nedeniyle işletme toplu iş sözleşmesinin 103/2 maddesine göre yıpranma primine hak kazandığını ileri sürmüş, davalı ise davacının ilgili düzenleme kapsamında olmadığını savunmuştur. Mahkemece, “ Yargıtay kararlarına (22HD 2014/20588 esas) göre yıpranma primi fiilen gezici olarak aynı bölge içerisinde veya farklı bölgelerde görev yapan memurlara ödenmesi gereken bir prim olduğu, davacının ise tanık anlatımlarından yedek parça teknisyeni olarak görevlendirildiği, görevinin atölyede parçaların kontrolüne ilişkin olduğu, araziye fiilen çıkıp gezmek suretiyle görev yapmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, gerekçeli kararda belirtilen Yargıtay kararının somut olayla ilgisi bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık konusu toplu iş sözleşmesinin 103/2 maddesinde; “2) Bürolarda istihdam edilen işçiler hariç olmak üzere; çeşit ve büyük-küçük ayırımı yapılmaksızın tüm atölyelerde fitten Formen, Bakım Onarım Formeni, Atölye imal ve Tamir Kontrolörü, Posta başı, Ustabaşı, Usta, Usta Yardımcısı, Atölye Yağcısı görevlerinde çalışanlar ile Seyyar Tamirhane Usta ve Yardımcılarına ve Kanalet, Beton Boru, Direk Fabrikalarında çalıştırılan İşçilere çıplak yevmiyelerinin % 5" i tutarında yıpranma prim ödenir. Bu ödeme iş güçlüğü tazminatına ilişkin usul ve esaslar dahilinde yapılır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Davacı fiilen yedek parça teknisyeni olarak çalıştığını, atölyede fiilen kendisi ile aynı işi yapan çalışanların yıpranma primi aldığını, ancak kendisine ödeme yapılmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece, davacı tanıkları dinlendikten sonra başka hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan, soyut gerekçe ve somut uyuşmazlıkla ilgili olmayan Yargıtay kararı emsal gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları, davacı ile davalı işveren arasındaki yazışmalar, ilgili toplu iş sözleşmesi hükmü, davacıyla aynı konumda olup yıpranma primi ödenen işçilere ilişkin kayıtlar, tanık anlatımları ile dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiktensonra davacının yıpranma primine hak kazanıp kazanmadığı noktasında bir karar verilmesi gerekirken hatalı hukuki değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir. Ayrıca, davacının toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olup olmadığı ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı bakımından herhangi bir araştırma yapılmamış olması da bir başka hatalı yöndür. Açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.