13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9082 Karar No: 2018/9437 Karar Tarihi: 16.10.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/9082 Esas 2018/9437 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/9082 E. , 2018/9437 K.
"İçtihat Metni"
... vekili avukat .... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22/12/2015 gün ve2015/115-2015/588 sayılı hükmün taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı vekili, davacı asil ile davalı yanın ortak mirasbırakanlarından kalmış olan taşınmaz üzerinde dava dışı 3. kişinin sahip olduğu ipoteğin kaldırılması konusunda davalının ve dava dışı diğer mirasçıların talimatı noktasında ipotek sahibine ödeme yapan davacıya davalı yanın kendi payına düşen bedeli ödememesi üzerine hakkında başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yapıldığı iddia edilen ödemeye ilişkin belge bulunmadığı ve var ise bu ödemeye ilişkin talimatı da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulü ile ... 2.İcra Müdürlüğünün 2015/1688 Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 1.875,00-TL alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, işlemiş faize yönelik itirazın yerinde olduğu görülmekle, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm davanın taraflarınca temyiz edilmiştir. 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00TL"ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davanın taraflarınca temyiz edilen hüküm, her iki taraf bakımından da(kabul edilen ve red edilen kısımlar bakımından) karar tarihi itibariyle 2.080,00 TL"yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427. maddesinin 2.fıkrası gereğince her iki tarafında temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle tarafların temyiz dilekçelerinin REDDİNE, peşin alınan 32,02 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.