Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14155
Karar No: 2019/5971
Karar Tarihi: 20.11.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/14155 Esas 2019/5971 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, ortak miras bırakanlarından intikal eden taşınmazlardaki paylarını davalılara devretmesi sağlandıktan sonra vaad edilen iki taşınmazın devredilmediğini iddia ederek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Mahkeme dava konusu tapuda resmi memur huzurunda gerçekleştiği için davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davada hile hukuksal nedenine dayanıldığı açıkça ortaya konulmuştur. Hile (aldatma), bir kimseyi hatalı bir kanıya sevk etmek için kasten yanıltma anlamına gelir. Hile durumunda aldatılan taraf hukuki ilişkiyi makable şamil olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Mahkeme tarafından hile iddiası bakımından yapılan bir araştırma ve inceleme yoktur. Bu nedenle, tapu kayıtlarının temin edilip, hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Belirlenen sonuçlara göre bir karar verilmelidir. Kanun maddeleri; hile (TBK 36/1. ve BK 28/1.), hak düşürücü süre (bilinmiyor).
1. Hukuk Dairesi         2016/14155 E.  ,  2019/5971 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı ..., ortak miras bırakanları ..."den intikalen gelen taşınmazlardaki paylarını davalı erkek kardeşlerine devretmesi karşılığında davalıların ... Köyü"nde bulunan ev ile bağ yerini kendisine verecekleri telkiniyle çekişmeli taşınmazlardaki paylarının tamamının temlikini sağladıklarını, ancak, aralarında vardıkları anlaşma doğrultusunda temliki gerçekleştirdiği ve aradan beş sene geçtiği halde davalıların vaad ettikleri iki parça taşınmazı devretmediklerini, böylece, murisinden kalan tüm taşınmazlardaki paylarının davalı erkek kardeşleri tarafından elinden alındığını ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, cevap dilekçesi vermemişler,duruşmadaki beyanlarında ise;dava konusu taşınmazlardaki payların satış bedelini davacıya ödediklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazlardaki pay devrinin tapuda resmi memur huzurunda davacının satış iradesi doğrultusunda gerçekleştirildiği, bu itibarla,oluşan tapu kaydının geçerli bir satış işlemine dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden,dava konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazları davacı ... davalılar ..., ..., ..., ... ile dava dışı ..., ..., ..., ..."nın miras bırakanları ... adına kayıtlı iken elbirliği mülkiyet halinde mirasçıları adına intikalen tescil edildiği, bilahare, davacı ... ile dava dışı dört kız kardeşinin anılan on beş parça taşınmazdaki paylarını 29.03.2010 tarihinde eşit şekilde davalı erkek kardeşleri ..., ..., ... ve ..."ye satış suretiyle temlik ettikleri anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, 6100 sayılı HMK’nun 33. maddesi hükmü uyarınca hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir.
    Bu durumda, iddianın açıklanan içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davada, hile hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır.
    Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Somut olaya gelince, mahkemece, hile iddiası bakımından bir araştırma ve inceleme yapılmış değildir.
    Hal böyle olunca, öncelikle,kaydı getirtilmeyen dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtlarının ilgili Tapu Müdürülüğünden temin edilmesi,davanın,hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının saptanması, hak düşürücü süre içinde açıldığı belirlenirse taraf delilleri toplanarak yukarıdaki ilkeler uyarınca temlikin hileli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirme yapılmadan yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasa"nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi