8. Hukuk Dairesi 2015/21141 E. , 2016/716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair...Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 11.11.2014 gün ve 149/851 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, tapuda tarafların ortak miras bırakanları adına kayıtlı bulunan 187, 188, 191 ve 192 parsel sayılı taşınmazlardaki davalılara ait payları satın ve devraldığını açıklayarak tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, bunun mümkün bulunmaması halinde paylaşım sonucu mirasçılara özgülenen payların kendisine verilmesini istemiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ..., ...,..., yargılama oturumundaki imzasız beyanlarında; diğer davalılar ..., ..., ..., ..., ...,..., ... ise imzalı beyanlarında açılan davayı kabul ettiklerini bildirmişler; davalılar ..., ..., ... ve ... davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, taşınmazların miras bırakan adına kayıtlı olup henüz paylaşım yapılmadığı mirasçılar arasında taksim sözleşmesi de düzenlenmediği gibi ayrıca mirasçılara özgülenen payın bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlar tapulama yoluyla 12.4.1976 tarihinde tarafların ortak miras bırakanları....adına tescil edilmiş olup, halen intikali yapılmamıştır.
1- Dava; miras payının devrine dayalı TMK.nun 677.maddesi uyarınca açılan miras payının iptali ve tescil isteğine ilişkin olup anılan madde hükmüne göre, yazılı olmak koşuluyla mirasçılar arasında yapılan miras payının devrine dair sözleşmeler geçerlidir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davalı mirasçıların paylarının devrinin yazılı biçimde yapılmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Ne var ki; dosya arasında mevcut nüfus kayıtları ile veraset ilamlarına göre davacı ile davalılar mirasbırakan..."nin mirasçılarıdırlar. Dava mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olup, bir mirasçı diğer mirasçıya karşı her zaman miras payı oranında iptal ve tescil isteğinde bulunabilir. Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ise imzalı beyanlarında açılan davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Buna göre mahkeme tutanaklarında kabul beyanları bulunan davalıların bu beyanları kendilerini bağlar.
6100 sayılı HMK.nun 308 (1086 sayılı HUMK.92.) maddesinde “..kabul, davacının talep sonucuna davalının tamamen veya kısmen muvafakat etmesi …” , HMK.nun 311 (HUMK. 95.) maddesinde ise," kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur." ifadeleri yer almaktadır.
Kabul iradelerini fesada uğratan geçerli bir nedenin varlığı da ileri sürülmediğine göre, Mahkemece davayı kabul eden davalıların miras payları yönünden davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmadan yazılı şekilde tüm davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının 1. bentte yazılı sebeplerle yerinde görülmediğinden REDDİNE, taraflarca HUMK"nun 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinden temyiz eden davacıya iadesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.