20. Ceza Dairesi 2019/4202 E. , 2020/2996 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2006 tarihli, 2004/92 esas ve 2004/238 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24/10/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1- Sanık hakkında, 17/02/2004 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.10.2004 tarihli ve 2004/92 esas, 2004/238 sayılı kararı ile sanığın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 403/5, 19 ve 59/2. maddeleri gereğince 3 yıl 4 ay ağır hapis ve 371.346.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 13.10.2004 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
2-Sanığın 18/12/2006 tarihinde mahkemeye dilekçe vererek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan lehine olan hükümlerin uygulanmasını talep ettiği,
3-Kanun yararına bozma istemine konu İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2006 tarihli ve 2004/92 esas, 2004/238 sayılı ek kararı ile; uyarlama yapılmasına yer olmadığına, eski cezanın aynen infazına,hükümde bulunan ağır hapis ibarelerinin hapis olarak,ağır para cezasının para cezası olarak değiştirilmesine itiraz yolu açık olmak üzere, 5252 s.y.nın 9. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildiği, ek kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ...’nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 403/5, 19 ve 59/2. maddeleri gereğince 3 yıl 4 ay ağır hapis ve 371.346.000 Türk lirası ağır para cezaları ile cezalandırılmasına dair İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/10/2004 tarihli ve 2004/92 esas, 2004/238 sayılı kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, infazı sırasında yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun sanık lehine olan hükümlerinin tespitine yönelik duruşma açılmaksızın yapılan uyarlama yargılaması sonucunda anılan Kanun’un sanık lehine hüküm içermediğinden bahisle eski hükmün aynen infazına, yalnızca hükümde bulunan ağır hapis ibarelerinin hapis; ağır para cezası ibaresinin ise para cezası olarak değiştirilmesine ilişkin İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2006 tarihli ve 2004/92 esas, 2004/238 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 18/11/2005 tarihli ve 2005/2691 esas, 2005/3395 karar sayılı ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13/10/2005 tarihli ve 2005/10431 esas, 2005/12718 karar sayılı ilâmlarına nazaran, sonraki kanunun unsurlarının veya özel hâllerinin değişmesi, cezanın teşdiden tayini nedeni sayılacak olguların tartışılması, alt ve üst sınırlar arasında bir oran belirlenmesi yada artırım veya indirim sebeplerinin değerlendirilmesi, cezanın paraya veya tedbire çevrilmesi veya ertelenmesi hususunda mahkemece takdir hakkının kullanılması ve böylece bireyselleştirme yapılmasının zorunlu olduğu hâllerde, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekeceği gözetilmeden, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2006 tarihli ve 2004/92 esas, 2004/238 sayılı ek kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosyada; İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/10/2004 tarihli ve 2004/92 esas, 2004/238 sayılı kararı ile, sanık ...’nın, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 403/5, 19 ve 59/2. maddeleri gereğince 3 yıl 4 ay ağır hapis ve 371.346.000 Türk lirası ağır para cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesini takiben infazı sırasında yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun sanık lehine olan hükümlerinin belirlenmesine yönelik duruşma açılmaksızın yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2006 tarihli ve 2004/92 esas, 2004/238 sayılı ek kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ceza miktarı yönünden sanık aleyhine olduğu gerekçesi ile önceki hükmün aynen infazına, hükümde bulunan ağır hapis ibarelerinin hapis; ağır para cezası ibaresinin ise para cezası olarak değiştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak, sonraki kanunun unsurlarının veya özel hâllerinin değişmesi, cezanın teşdiden tayini nedeni sayılacak olguların tartışılması, alt ve üst sınırlar arasında bir oran belirlenmesi yada artırım veya indirim sebeplerinin değerlendirilmesi, cezanın paraya veya tedbire çevrilmesi veya ertelenmesi hususunda mahkemece takdir hakkının kullanılması ve böylece bireyselleştirme yapılmasının zorunlu olduğu hâllerde, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekeceği gözetilmeden, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2006 tarihli ve 2004/92 esas, 2004/238 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
17/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.