Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2021/3044
Karar No: 2022/465
Karar Tarihi: 10.02.2022

Danıştay 12. Daire 2021/3044 Esas 2022/465 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2021/3044 E.  ,  2022/465 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONİKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/3044
    Karar No : 2022/465

    TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN TARAFLAR:: …
    VEKİLİ : Av. …

    2- DAVALI : … Genel Müdürlüğü / …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare tarafından esas yönünden, davacı tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Karayolları Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğünde mühendis olarak görev yapmakta olan davacının, tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125.maddesinin birinci fıkrasının (E) bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 05/03/2020 tarih ve E:2019/2611, K:2020/1835 sayılı bozma kararına uyularak; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilebilmesi için gerekli olan Disiplin Kurulu kararının alınması amacıyla dosyanın öncelikle Genel Müdürlük Merkez Disiplin Kuruluna gönderilmesi ve Disiplin Kurulunun önerilen cezayı kabul etmesi halinde tekerrür hükümleri uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilebilmesi için atamaya yetkili amirin teklifi üzerine Yüksek Disiplin Kuruluna sevkedilmesi gerekirken; Karayolları Genel Müdürlüğü 6. Bölge Müdürlüğünün dosyayı doğrudan Yüksek Disiplin Kuruluna göndermesi nedeniyle, Kanunda belirtilen usullere uygun olarak verilmiş ve tekerrüre esas alınabilecek bir "kademe ilerlemesinin durdurulması" cezasının varlığından söz etmek mümkün olmadığından, tesis edilen işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı, doğrudan davacının göreve iadesini zorunlu kılmayan ve gerekçe doğrultusunda idarenin yeni bir işlem tesisini zorunlu kılan usule ilişkin iptal kararının bu aşamada davalı idarenin tazmin sorumluluğunu doğurmayacağı sonucuna ulaşıldığından davacının yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkin kısmı açısından karar verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    1-Davacı tarafından, Mahkemece dava konusu işlemin iptaline karar verilmesine karşın, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, Mahkeme kararının bu yönden düzeltilerek onanması gerektiği ileri sürülmektedir.
    2-Davalı idare tarafından, davacının almış olduğu disiplin cezaları nedeniyle disiplin amiri tarafından Devlet memurluğundan çıkarma cezasının önerildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
    Davacı tarafından, idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
    DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının onanması, davacının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının iptal ile sonuçlanmasına karşın, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Davalı idarenin temyiz istemi yönünden;
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Davacının temyiz istemine gelince;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
    Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıkların da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
    Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
    1136 sayılı Avukatlık Kanununda ise, "Avukatlık Ücreti" başlıklı 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son fıkrasında; avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden; davacının davayı avukat aracılığıyla takip ettiği, davanın da dava konusu işlemin iptali, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkin kısmı yönünden ise karar verilmesine yer olmadığı şeklinde sonuçlandığı, buna karşın kararda, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmakta olup, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuki isabet görülmemiştir.
    Ancak, bu husus, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, temyize konu kararın hüküm fıkrasının, "...karar verilmesine yer olmadığına..." ibaresinden sonra gelmek üzere "kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.700,00 TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine," ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
    2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA,
    3. Anılan kararın hüküm fıkrasının, "kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine," ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    4. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
    5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi