
Esas No: 2020/5808
Karar No: 2022/664
Karar Tarihi: 10.02.2022
Danıştay 4. Daire 2020/5808 Esas 2022/664 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/5808 E. , 2022/664 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/5808
Karar No : 2022/664
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına asıl borçlu ... Yapı Denetim Limited Şirketi'ne ait borçların tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve 2018/...-...-...-...-...-... ve ... sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dava konusu ödeme emri ile talep edilen borçların 2016 yılında 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığı ve borcun nitelik değiştirdiği, borcun yapılandırılmasından önce, 22/11/2014 tarihinde kanuni temsilcilik sıfatı sona eren dolayısıyla yapılandırma tarihi itibarıyla şirket ile bir ilgisi kalmayan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Davacı adına, kanuni temsilcisi olduğu şirket borçları hakkında düzenlenen ... tarih ve 2018/...-...-...-...-...-... ve ... sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davanın kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararının istinaf başvurusunun reddine dair karar davalı idarece temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, kanuni temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı belirtilmiştir. Buna göre, şirket borçlarından dolayı kanuni temsilcinin takip edilebilmesi için, şirket nezdinde usulüne uygun şekilde kesinleşmiş bir kamu alacağının mevcut olması ve söz konusu alacağın kısmen veya tamamen şirketin mal varlığından tahsilinin mümkün olmaması gereklidir.
Dosyanın incelenmesinden, asıl borçlu şirkete ait olan vergi borçlarının 17/10/2016 tarihli başvuru üzerine 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığı, ihlal üzerine yapılandırmanın iptal edildiği ve şirket kanuni temsilcisi olduğu döneme ait olan vergi borçlarının davacıdan tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
6736 sayılı Kanun kapsamında borcun ödenmesi amacıyla asıl borçlunun başvuruda bulunmuş olması, başvuru tarihinden önce amme alacağının tahsili için ilgili yasalara göre başlatılan/yapılan takip işlemlerini durdurmakla birlikte yapılandırma koşullarına uyulmaması ve kanundan yararlanma hakkının kaybedilmesi önceki takip işlemlerini geçersiz hale getirmeyecek ve takibin yeniden başlatılmasına neden olmayacak olup, kesinleşmiş olan amme alacaklarının yapılandırma nedeniyle bir ödeme varsa mahsup edilmesiyle birlikte takibin kaldığı yerden hem asıl borçlu olan şirket hem de kanuni temsilci ve ortakları adına devam ettirilmesi 6183 sayılı Kanun gereğidir.
Bu durumda, uyuşmazlık konusu borcun ait olduğu dönemde şirket kanuni temsilcisi olduğundan bahisle davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, Vergi Mahkemesince, öncelikle ödeme emri içeriği borçların davacının kanuni temsilci olduğu dönemleri kapsayıp kapsamadığı değerlendirildikten ve kapsadığı sonucuna varıldıktan sonra asıl borçlu şirket tarafından 6736 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirilen yapılandırma başvurusuna istinaden herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı ve davacının takip edilebilmesi için Kanunda aranan diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususu değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ve Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.