16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5914 Karar No: 2019/1066 Karar Tarihi: 20.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5914 Esas 2019/1066 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/5914 E., 2019/1066 K. sayılı kararda suçlu olarak görülen kişi, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hüküm giymiştir. İstinaf başvurusu sonrası, mahkemenin verdiği kararın reddedilmesi sonucu, temyiz talebi değerlendirilmiştir. Kararda, sanığın bylock kullanıcısı olması sebebiyle mahkum edilmesine rağmen, bu konuda ayrıntılı tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilmemesi sonucu kararın etkisiz kaldığı belirtilmiştir. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu belirtilen kararda, TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 3713 sayılı Kanun’un 5/1, 63. maddeleri uygulanmıştır.
16. Ceza Dairesi 2018/5914 E. , 2019/1066 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 63. maddeleri gereğince hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilmeden karar verilmesi diğer delillerin atılı suçun sübutu açısından yeterli görülmekle sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.