Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2018/1731
Karar No: 2022/550
Karar Tarihi: 10.02.2022

Danıştay 3. Daire 2018/1731 Esas 2022/550 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2018/1731 E.  ,  2022/550 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/1731
    Karar No : 2022/550


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : … ve Otomotiv Yedek Parça
    İthalat İhracat Sanayi veTicaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2010 yılının Ocak ila Aralık dönemi için re'sen salınan katma değer vergisi ile Ocak ila Nisan dönemleri için üç kat; Mayıs ila Aralık dönemleri için ise tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezası ile alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi ve defter ve belge ibraz etmeme eylemi nedeniyle ise aynı Kanun'un mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Defter ve belge isteme yazısının tebliğine karşın söz konusu defter ve belgeler mücbir sebep bulunmaksızın incelemeye ibraz edilmediğinden yapılan tarhiyatta ve 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık görülmediği, matrah farkı, idarece başka inceleme ve araştırma yapılmaksızın davacının beyan ettiği indirimlerinin reddi suretiyle tespit edildiğinden vergi ziyaı cezasının bir katını aşan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, 2010 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezasının aynı yıla ait dava konusu tarhiyatta tekerrüre esas alınamayacağı, maddede sayılan belgelerin verilmediğine ve alınmadığına dair somut bir saptama olmaksızın 213 sayılı Kanun'un 353. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve mükerrer 355. madde uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmı ile 353. madde uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası kaldırılmıştır.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının; 213 sayılı Kanun'un 353. maddesi 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare istinaf başvurusu, kararın değinilen hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
    … tarih ve … sayılı defter ve belge isteme yazısının davacı şirket yetkilisi … 'nın ikamet adresinde kardeşi … 'ya 26/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun tebliğe ilişkin hükümleri uyarınca tüzel kişilere yapılacak tebliğin şirket adresinde şirketin başkan, müdür veya kanuni temsilcisine yapılmaya çalışılması akabinde şirket adresinde bahsi geçen kişilere ulaşılamaması halinde iş yerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine tebliğ yapılması gerekirken, şirket müdürünün ikametgah adresinde şirket çalışanı, işçisi, müstahdemi olmayan kardeşine yapılan tebliğin usulüne uygun olmadığı sonucuna varıldığından, defter ve belgelerin yasal süresi içerisinde incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle yapılan tarhiyatta ve 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davacı istinaf başvurusu kabul edilerek, Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin hüküm fıkraları kaldırıldıktan sonra, bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası kaldırılmış, kararın; vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare istinaf başvurusu ise bu nedenle reddedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Bir kısım alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği tespit edilen davacı adına 213 sayılı Kanun'un 353. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasında ve vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
    3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.



    (X)-KARŞI OY :

    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, şu kadar ki ilgilinin kabul etmesi şartiyle tebliğin daire veya komisyonda yapılmasının mümkün olduğu kurala bağlanmıştır.
    “Tebliğ yapılacak kimseler” başlıklı 94, maddenin birinci fıkrasında, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı; ikinci fıkrasında, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine; tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının yeterli olacağı, 2365 sayılı Kanunun 18, maddesiyle eklenen 3. fıkrasında ise kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebliğin, ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerlerindeki memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
    Defter ve belge isteme yazısının, 26/06/2015 tarihinde, şirketin kanuni temsilcisi … 'nın ikametgah adresinde kardeşi … 'ya tebliğ edildiği, davacı şirketin mükellefiyetinin 30/06/2012 tarihinde re'sen terkin edildiği ve bu nedenle şirketin faaliyet gösterdiği adreste tebliğ imkansızlığının ortaya konulduğu olayda, kanuni temsilcinin ikametgah adresinde yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu sonucuna varıldığından, yasal defter ve belgelerin süresinde incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle yapılan tarhiyat ve kesilen cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığından temyiz isteminin kabulüyle Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire Kararına katılmıyorum

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi