16. Hukuk Dairesi 2016/14729 E. , 2020/6521 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 188 ada 37 parsel sayılı 38630 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tutanağın beyanlar hanesine “Krokisinde (A) harfi ile gösterilen evin ... ’a, (B) harfi ile gösterilen evin ...’a, (C) harfi ile gösterilen evin ...’a ait olduğu” şerhi yazılarak, 188 ada 38 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş sonrasında 26.03.1973 tarihli Komisyon kararı ile 6846 metrekarelik kısmı ifraz edilerek bu kısım 188 ada 102 parsel numarası ve tarla vasfıyla Antalya Vilayeti Tüzel Kişiliği adına tespit edilerek beyanlar hanesinde üzerindeki (A) harfi ile gösterilen evin ...’a ait olduğu belirtilmiş, 188 ada 37 parselin yüzölçümü de 31784 metrekare olarak düzeltilmiştir. Aynı çalışma alanında yer alan 188 ada 38 parsel sayılı 16140 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, vergi kaydı, miras yoluyla gelen hak ve zilyetlik nedeniyle iştiraken ... oğlu ... mirasçıları; 188 ada 39 parsel sayılı 7998 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri; 188 ada 47 parsel sayılı 8867 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tutanağın beyanlar hanesine “Krokisinde (A) harfi ile gösterilen evin ...’a, (B) harfi ile gösterilen evin ...’a, (C) harfi ile gösterilen evin ... ’e ait olduğu” şerhi yazılarak vergi kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2’şer payla ... ve ... adına tespit edilmiş; ...’un itirazı Kadastro Komisyonunca kabul edilerek 188 ada 47 parsel sayılı taşınmazın 4273/8866 payının ..., 4273/8866 payının ..., 320/8866 payının ... adına tespitine karar verilmiştir. Kadastro tespitinden sonra 188 ada 37, 38, 39, 47 ve 102 parsel sayılı taşınmazlar imar sonucu çeşitli parsellere ayrılmıştır. Davacı ... ,... ve arkadaşları, tapu kaydı, miras yoluyla gelen hak, pay satışı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 188 ada 37, 39, 47 ve 102 parsel sayılı taşınmazlar hakkında; Davacı ... ile davacılar ... ve ..., miras yoluyla gelen hak, taksim, satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 188 ada 38 parsel sayılı taşınmaz hakkında ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında müdahil Hazine 188 ada 102 parsel sayılı taşınmazın Hazine’ye ait olduğu iddiasıyla; müdahiller ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve arkadaşları, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... 188 ada 37; müdahiller ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve arkadaşları 188 ada 38; müdahiller ... , ..., ..., ..., ... ve arkadaşları, ..., ..., ... 188 ada 102; müdahiller ..., ..., ..., ... 188 ada 37, 38; müdahil ... 188 ada 38, 39 ve 47 parsel sayılı taşınmazların bir bölümü yönünden satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; müdahil ... ve arkadaşları ile ... pay satışı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; müdahiller..., ..., ..., ... ve ... satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 188 (263) ada 39 ve 47 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak davacıların davalarının reddine, müdahillerin davasının görev yönünden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren müdahillerin iki haftalık yasal süre içerisinde başvurması halinde verilecek bir dilekçe ile dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine, tapu sicilindeki sayfanın kapatılmış olduğu göz önüne alınarak taşınmazlara 263 adanın en son parsel numarası verilerek 188 (263) ada 39 parselin tespit gibi, 188 (263) ada 47 parselin üzerindeki şerhlerle birlikte 18.10.1972 tarihli Komisyon kararı gibi tesciline, 188(263) ada 37, 38 ve 102 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak davacı ..., ... ve ..."ın davalarının reddine, davacı ...,..., ..., ..., ... ve ..."nin davalarının kısmen kabulüne, müdahillerin davasının görev yönünden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren müdahillerin iki haftalık yasal süre içerisinde başvurması halinde verilecek bir dilekçe ile dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine, taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline, 15.08.2013 tarihli bilirkişi raporuna ek krokide 37 ile sarı renkte gösterilen 17.311.14 metrekarelik, 37 (D) ile sarı renkte gösterilen 3.627,20 metrekarelik, 38 ile pembe renkte gösterilen 12808.01 metrekarelik, 102 ile yeşil renkte gösterilen 4.727,39 metrekarelik kısımların tevhit edilerek 263 adanın en son parsel numarası verilmesine, taşınmazın beyanlar hanesine "Taşınmaz üzerinde bulunan ve (C) ile gösterilen ev ..."ın kullanımındadır, (A) ile gösterilen kargir ev ... "ın kullanımındadır." şerhinin yazılmasına, taşınmazın bu hali ile Hazine adına tapuya tesciline; (37 A) ile pembe renkte gösterilen 10.549,40 metrekarelik, (38 C) ile kahverengi renkte gösterilen 3.331,99 metrekarelik, (102 B) ile mavi renkte gösterilen 2118.61 metrekarelik kısımların tevhidiyle oluşan 16 dönümlük kesime 263 adanın en son parsel numarası verilmesine, taşınmazın beyanlar hanesine "Taşınmaz üzerinde bulunan ve (B) ile gösterilen ev ..."ın kullanımındadır." şerhinin yazılmasına, taşınmazın bu hali ile dosya içerisinde mevcut bilirkişisi ..."ın 12.07.2015 tarihli veraset raporunda gösterilen muris ... oğlu ... mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı-davalı ... oğlu ... ve davacı-davalı ... mirasçısı ... vekili, davacı-davalı ... mirasçısı ..., davalı ... ve ... vekili ve davalı-müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece işin esasına girilerek karar verilmiştir. Ancak, bilindiği üzere taraf teşkili dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen göz önünde bulundurulması zorunlu olduğu gibi, bu şart sağlanmadan davanın esasına da girilemez. Ayrıca, 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesi uyarınca, davanın tarafları kararda doğru ve eksiksiz şekilde gösterilmesi gerektiği gibi, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin de kararda yer alması zorunludur.
Somut olayda davacı-davalı ... ’ün yargılama sırasında 11.02.1986 tarihinde öldüğü nüfus kaydından anlaşılmaktadır. Ne var ki, mirasçısı olan ... TC kimlik numaralı ... davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmamış; mirasçı olarak karar başlığında gösterilmemiş olduğu gibi, yargılamaya devam edilerek aleyhe hüküm kurulmuştur. Karar başlığında davaya müdahil olanların tamamının isminin gösterilmemiş olması nedeniyle kararın anılan yasa maddesi hükmüne uygun düzenlendiğinden de söz edilemez.
Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle, davacı-davalı ... ’ün mirasçısı olarak, kendisinden ve karar tarihinden sonra ölen oğlu ... TC kimlik numaralı ...’ün eşi ... ve oğlu ... davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, kendilerinden iddia, savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı, bundan sonra işin esasına girilerek hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan işin esasına ilişkin hüküm kurulması ve gerekçeli kararın HMK’nın 297. maddesine aykırı şekilde oluşturulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
29.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.