Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6577 Esas 2019/1063 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6577
Karar No: 2019/1063
Karar Tarihi: 20.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6577 Esas 2019/1063 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir suçlu hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla mahkumiyet kararı verdi. Temyiz başvurusu reddedildi. Dosyada mevcut diğer delillerin yeterli olduğu belirtilirken, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmedi. Usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtildi. Kararda TCK’nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddelerinin uygulandığı ve yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği ifade edildi.
16. Ceza Dairesi         2018/6577 E.  ,  2019/1063 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63/1, 3713 sayılı
    Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına
    ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.