Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8525
Karar No: 2019/7623
Karar Tarihi: 06.11.2019

Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8525 Esas 2019/7623 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir mükellefin vergi denetmeni tarafından talep edilmesi üzerine getirilen defter ve belgelerin incelenmesi için mükellef tarafından teslim edilmemesini \"defter ve belge gizleme\" suçu kapsamında değerlendirmiş ve mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak Yargıtay, vergi incelemelerinin genel olarak iş yerinde yapılması gerektiğini ve işin terk edilmesi, ölüm gibi nedenlerle incelemenin yerinde yapılamayacak durumlarda dairede yapılabileceğini belirtmiştir. Bu nedenle, iş yeri faaliyetine devam eden mükelleflere gönderilen defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesi yönündeki tebligatların usulüne uygun olmadığından, suçun unsurları oluşmamaktadır. Ayrıca, sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir karar olduğu ve suç tarihinde kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün bulunmadığı gerekçesiyle alt sınırdan ceza tayini ve cezanın ertelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Detaylı açıklamalar için Vergi Usul Kanunu'nun 139. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi incelenmelidir.
11. Ceza Dairesi         2016/8525 E.  ,  2019/7623 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Defter ve belge gizleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 09.06.1998 tarih, 1998/11-154 Esas, 1998/213 Karar ve Dairemizin, 02.02.2012 tarih, 2011/11383 Esas ve 2012/950 Karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere, VUK"nin 139. maddesine göre; vergi incelemeleri, esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir. İş yeri faal olan mükelleflere gönderilen, defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesi yönünden yapılan tebligatlar usulüne uygun olmadığından suçun unsurları oluşmayacaktır. Somut olaya gelince, vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatla defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazı için denetmenlik adresine getirilmesinin istenerek sürecin mükellef aleyhine tersine çevrildiğinin anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından;
    Hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Kanun’un 139. maddesinin 2. fıkrasındaki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin, iş yerinde faaliyetin devam edip etmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, iş yeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi, aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki sonuç doğurmayacağından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2-) Kabule göre de;
    a-) Suç tarihi itibarıyla sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir karar mevcut olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2008 tarihli ve 346-25 esas ve karar sayılı kararında vurgulandığı üzere, kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm niteliğinde olmadığı, dolayısıyla suç tarihi itibarıyla sanığın kasten işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün bulunmadığı, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmünün suç tarihinden sonra 18.06.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği gözetilmeden; alt sınırdan ceza tayin edilen ve bir daha suç işlemeyeceği kanaati oluşması nedeniyle cezası ertelenen sanık hakkında daha önceden hükmün açıklanmasına karar verildiği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    b-) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi