Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10995
Karar No: 2019/7620
Karar Tarihi: 06.11.2019

Sahte fatura düzenlemek - Defter belge ibraz etmemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10995 Esas 2019/7620 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi, sanık tarafından sahte fatura düzenlemek ve defter belge ibraz etmemek suçlarından mahkumiyet hükmü verdi. Ancak, mahkeme kararı Tebligat Kanunu'nun bir maddesine aykırı olarak doğrudan MERNİS adresine çıkartıldığı için usulsüzlük olarak değerlendirildi. Mahkeme kararının tebliğ edilmesi konusunda yaşanan usulsüzlük nedeniyle sanığın temyiz dilekçesi geçerli sayıldı. Yargılamanın sonucunda, sanıkların suçlu olduğuna hükmedildi ancak mahkeme kararlarında hukuka aykırılıklar bulunduğu gerekçesiyle kararlar bozuldu.
Kanun maddeleri:
- Tebligat Kanunu madde 10,
- Vergi Usul Kanunu madde 359/a-2,
- Türk Ceza Kanunu'nun 51, 53, ve 58. maddeleri,
- Ceza Muhakemesi Kanunu madde 231,
- Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 kararı
11. Ceza Dairesi         2016/10995 E.  ,  2019/7620 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenlemek, Defter belge ibraz etmemek
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrasındaki “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresine yapılır.” hükmü ile 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda anılan maddeye eklenen 2. fıkrasındaki “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmüne aykırı olarak, yokluğunda verilen kararın sanık ...’e dosyadaki bilinen en son adresi olan sorgusunda beyan ettiği adresi yerine, doğrudan MERNİS adresine tebliğe çıkartılıp, belirtilen Kanun’un 21. maddesine göre 01.08.2014 tarihinde yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla; sanık ...’in öğrenme üzerine verdiği 22.09.2014 havale tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.
    I- Sanık ... hakkında defter belge ibraz etmemek suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Hükmün gerekçe kısmında sanık hakkında CMK’nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanarak hüküm kurulduğu yazılmış olmasına karşın, hüküm kısmında sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye düşülmesi,
    2- 03.07.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5409 sayılı Kanun"un 23. maddesiyle değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2 maddesi gereğince hapis cezasının alt sınırının 18 ay olduğu gözetilmeden, temel cezanın 1 yıl olarak eksik belirlenmesi,
    3- Adli sicil kaydında TCK’nin 51. maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunan sanık hakkında hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi,
    4- Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    II- Sanık ... hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan, sanık ... hakkında ise 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
    1- Sanık ...’in savunmasında suçlamaları kabul etmediğini, kendisinin yetkili olduğu dönemde şirketin faal olduğunu, mal satışlarının da gerçek olduğunu beyan etmesi ve bu savunmasını kanıtlanmaya yönelik tahsilat makbuzları, kargo belgeleri, sözleşmeler vs belgeleri dosyaya ibraz etmesi, sanık ...’in ise sahte belge düzenlemek yönünden savunmasının tam olarak alınmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, öncelikle sanık ...’in sahte belge düzenlemek suçundan tekrar savunmasının alınması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları kullanan mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması; faturaları kullanan mükellefler ile şirket yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, kendilerinden sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının sorulması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a-) Sanık ...’in suç tarihi itibarıyla adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkasının bulunmadığı, sanık ... hakkında tekerrür hükümleri uygulanmasına neden olan ilamın sanık ... hakkında olduğu gözetilmeden sanık ... hakkında TCK’nin 58. madde hükümlerinin uygulanması,
    b-) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyizi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından defter belge ibraz etmemek suçu yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
    06.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi