5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/11471 Karar No: 2015/15078 Karar Tarihi: 14.10.2015
Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/11471 Esas 2015/15078 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar incelenmiştir. Sanık, birlik üyesinden aldığı parayı hesaba geçirmeden kendisine mal ettiği suçlamasıyla mahkum edilmiştir. Ancak, mahkemece yeterli inceleme yapılmadan bu karar verilmiştir ve bu nedenle karar bozulmuştur. Sanığın suçu, TCK'nın 53/1-d maddesi uyarınca hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlediği ve sadece bu nedenle kamu hizmetlerinden yasaklanması gerektiği belirtilmiştir. Suç tarihi itibariyle TCK'nın geçerli olduğu ve zimmet miktarının az olduğu nedeniyle TCK'nın 249/1. maddesi uygulanmaması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri: TCK 53/1-d, TCK 249/1.
5. Ceza Dairesi 2013/11471 E. , 2015/15078 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 5 - 2012/283537 MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 17/09/2012 NUMARASI : 2007/33 Esas, 2012/282 Karar SUÇ : Zimmet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Olay tarihinde S.S .. Konut Yapı Kooperatifleri Birliği"nin yönetim kurulu üyesi ve ikinci başkanı olan sanığın, birlik üyesi S.S. Gölevler Konut Yapı Kooperatifi"nin ortağı müşteki Muhittin Deniz tarafından alt yapı ve üst yapı borcu karşılığında kendisine ödenen 290 TL ile 1500 TL bedelli iki çeki birlik hesaplarına intikal ettirmeyerek mal edindiği iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılaması sırasında aldırılan 03/01/2007 ve 23/05/2011 tarihli bilirkişi raporlarına da dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/1981 gün ve 5-2/106 sayılı Kararında açıklandığı üzere ceza yargılamasının temel amacının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğu, sanığın aşamalarda, alt yapı için yapılan ödemelerde ortakların kooperatif ismi belirtmemeleri halinde tahsil edilen paranın kooperatif belirleninceye kadar emanet hesabına alındığını, müştekinin ödediği paranın da ilk olarak emanet hesabına alınmış olabileceğini, 31/05/2002 tarih ve 1029 numaralı yevmiye kaydında 1500 TL bedelli çekin ise birlik muhasebe çalışanlarından S.. K.. tarafından bankadan tahsil edildiğinin belirtildiğini, birliğin 2002 yılına ait Beşiktaş 6. Noterliği"nce onaylanan 28/12/2001 tarih ve 68742 yevmiye numaralı yevmiye defteri ve 10/03/2003 tarihinde birlik yöneticileri tarafından her sayfası mühürlenip imzalanarak delil olması bakımından S.S. Özuyum Konut Yapı Kooperatifi"ne verilen ve adli mercilere intikal eden yevmiye defteri olmak üzere iki farklı yevmiye defteri bulunduğunu, Beşiktaş 6. Noterliği"nce onaylanan yevmiye defterinin noter kapanış tasdiki bulunmadığı için ticari belge niteliğine sahip olmadığını, müşteki tarafından ödenen para ve çekin ise ikinci sayılan yevmiye defterinde kayıtlı bulunduğunu, bu defterin kasıtlı olarak mahkemeye sunulmadığını savunması ve dilekçe eklerinde bu kayıtlara ilişkin tasdikli yevmiye defteri sureti ibraz etmesi karşısında; ilgili bankanın, fotokopisinin veya hesap bilgilerinin gönderilmesi halinde istenen bilgilerin gönderilebileceğini belirtmiş olduğu suça konu çeke ilişkin bilgilerin müşteki Muhittin Deniz"den öğrenilerek, bu bilgiler doğrultusunda çekin kim tarafından tahsil edildiğinin bankadan sorulması, sanığın savunmasında delil olması bakımından S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi"ne verildiğini iddia ettiği Birliğe ait 2002 yılı yevmiye defterinin bulunabilmesi amacıyla kooperatife ait tüm defter, belge ve kayıtların getirtilmesi, elde edilen dökümanların dava dosyasıyla birlikte konunun uzmanı Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşacak üç kişilik bilirkişi kuruluna tevdii edilerek 2002 yılına ait hangi yevmiye defterinin gerçek durumu yansıttığının ve sanığın savunmasında geçen yevmiye defterinin geçerli olup olmadığının tespiti ile zimmetinde kooperatif parası bulunup bulunmadığı, varsa ne miktarda olduğu konularında rapor aldırılması, sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği nazara alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kabule göre de; Sanığın birlik üyesi S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi"nin ortağı olan müşteki Muhittin .."den tahsil ettiği paraları kayıtlara intikal ettirmemesi biçiminde gerçekleşen eylemlerinin, 30/03/2006 tarihinde birlik hesapları ile müştekinin ortağı olduğu kooperatif hesaplarının karşılaştırılması ve müştekinin sanık tarafından düzenlenerek kendisine verilen makbuzu ibraz etmesi sonucu daire dışı incelemeyle ortaya çıkarılabilmesi karşısında nitelikli zimmet suçunu oluşturduğunun düşünülmemesi, Suç tarihi itibariyle 765 sayılı TCK"nın yürürlükte bulunduğu nazara alınarak bu Kanun ile 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın somut olaya ilişkin hükümlerinin ve ortaya çıkan sonuçların 5252 sayılı Kanunun 9/3 ve CMK"nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca birbiriyle bütün olarak karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücü nazara alındığında, zimmet miktarı olarak kabul edilen 1790 TL"nin değerinin az olduğu ve TCK"nın 249/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin nazara alınmaması, Suçu TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması sırasında sadece 53/1-d maddesindeki hak ve yetkinin kullanılmasından yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak şekilde "kamu hizmetlerinden yasaklanmasına" hükmedilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.