Esas No: 2020/10037
Karar No: 2022/1426
Karar Tarihi: 10.02.2022
Danıştay 6. Daire 2020/10037 Esas 2022/1426 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/10037 E. , 2022/1426 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/10037
Karar No : 2022/1426
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Bakanlığı
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla tespit ve ilan edilen Boğaziçi Doğal ve Tarihi Sit Alanında bulunan, 22/07/1983 onay tarihli, 1/1000 ölçekli Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında ise sahil şeridi bölgesinde kalan, İstanbul İli, Beykoz İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bahçesinde yapılmak istenilen havuz projesinin uygun olmadığına ilişkin … tarih ve … sayılı İstanbul … Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyanın incelenmesinden; dava konusu işlemin, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesine özgü doğal örtünün tamamen kaldırılıp hafredilmek suretiyle tahrip edileceği, bu haliyle flora ve faunası ile birlikte korunması gerekli alandaki doğal yapının proje nedeniyle bozulacağı ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'nun amacına aykırılık taşıdığından bahisle tesis edildiği, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun değerlendirilmesinden, taşınmazda inşası öngörülen havuzun yapı mahiyetinde olduğunun ve plan hükümlerine aykırılık teşkil etmediğinin, taşınmazın kuzey sınırında, Ağaç Röleve Planına işlenen iki yaşlı ağacın bulunduğunun, üzerindeki diğer bitkilerin sonrasında alana dikilen türlerden olduğunun, alanda bulunan palmiyelerin ise saksı içerisinde olduğunun ve havuz inşası sırasında herhangi bir zarar görmeden alandan uzaklaştırılabileceğinin, evin bahçesinde zaman zaman gelip geçen ve konan kuşlar dışında parsel üzerinde herhangi bir fauna elemanına rastlanmadığının, taşınmazdaki bitki örtüsü ile literatürde yer alan bitki örtüsü özellikleri karşılaştırıldığında, alana özgü doğal bir bitki örtüsü bulunmadığının, yapılması planlanan havuz inşaatının mevcut flora ve fauna ile birlikte doğal yapıyı tahrip etmesinin söz konusu olmayacağının anlaşıldığı, bu itibarla; projesinin uygun bulunmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, öte yandan; davalı idare tarafından 2960 sayılı Kanunun Geçici 4.maddesine göre havuz yapılmak istenen alanın "yeşil alan" statüsünde olması nedeniyle bu alanın mevcut haliyle gelecek kuşaklara aktarılması için korunmasının gerekli olduğu, yeşil alan statüsündeki alanda, üstelik inşaat hakkı olan emsalin de dışında plan hükümlerine göre ayrıca %10 oranında havuz yapılmasının yeşil alanı % 10 oranında azaltacağı yönündeki iddiası ile ilgili olarak da, Boğaziçi Öngörünüm bölgelerinde konut kullanımına ayrılmış ancak yapı yapılmamış olan yerlerde yeşil alan statüsünün uygulanacağına dair düzenlemedeki "yerler" ifadesinin, parsel bazında konut kullanımına ayrılmış alan olarak anlaşılması gerektiği, üzerinde herhangi bir yapılaşma olmayan parsellerin ise yeşil alan statüsünde olacağı ve bunlar üzerinde herhangi bir yapılaşmaya izin verilmeyeceğinden, ruhsata uygun olarak yapılmış halen mevcut olan yapıların çekme mesafesinde yer alan "ön-arka-yan bahçe"nin yeşil alan olarak kullanılmasının, yukarıda belirtilen maddede ifade edildiği gibi yapı yapılmamış yerler olarak "yeşil alan" şeklinde değerlendirilemeyeceğinden, dava konusu yerdeki ruhsatlı konutun bahçesine yapılması planlanan havuz için Boğaziçi Kanununun Geçici 4. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmadığı, bu kapsamda yapılan ara kararına istinaden … Büyükşehir Belediye Başkanlığınca verilen yanıtlardan 1/1000 ölçekli Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planının halen yürürlükte olduğu, söz konusu plana ait plan notlarında, Uygulama İmar Planının tüm kullanım fonksiyonları için geçerli olmayıp, plan hükümleri koşulları çerçevesinde uygulama yapılabilen parseller için geçerli olduğu, uygulama yapılabilen parsellerin, Boğaziçi İmar Müdürlüğünce ruhsat düzenlenebilen (korunması gerekli kültür varlığı parselleri, çarşı, turizm tesis, günü birlik tesis, tarım, sosyal donatı, sağlık tesisleri alanları, vb.) parselleri içerdiği, imar durumunda da belirtildiği üzere sahil şeridinde kalan dava konusu parselde de korunması gerekli kültür varlığı mevcut olup, belirtilen fonksiyonlarda ruhsat düzenlenebilen, dolayısıyla uygulama yapılabilen parsellerden olduğunun belirtilmesi karşısında tesis edilen dava konusu işlemde, bu yönden de hukuki isabet bulunmadığı belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun ek gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından; Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesinde yalnızca tamirat, tadilat ve güçlendirme gibi projelere izin verildiği, esaslı değişiklik ve yeni bina yapılmasına izin verilmediği, bu alanlarda yeşil ve ağaçlı bir görünüm sağlanmasının esas olduğu, havuz imalatının yapımı sırasında esaslı bir inşai faaliyetin meydana geleceği, kazı ve hafriyatın da doğal zemin ve yapıyı doğrudan etkileyeceği, talep konusu havuz projesinin Boğaziçi Öngörünüm alanında flora ve faunası ile birlikte korunması gerekli alandaki doğal yapıyı tahrip edecek nitelikte olduğu, bu durumun Boğaziçi Kanunu'nun amacına aykırılık teşkil edeceği, 2960 sayılı Kanunun Geçici 4. maddesine göre havuz yapılmak istenilen taşınmazın yeşil alan statüsünde olup, bu alanın mevcut haliyle gelecek kuşaklara aktarılması için korunmasının gerekli olduğu, yeşil alan statüsündeki alanda, üstelik inşaat hakkı olan emsalin de dışında plan hükümlerine göre ayrıca % 10 oranında havuz yapılmasının yeşil alanı % 10 oranında azaltacağı, dava konusu Koruma Bölge Komisyonu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından havuz projesinin 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’na ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planına uygun olduğu yönünde görüş bildirildiği, … Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun … tarih ve …sayılı kararıyla tadilat ve havuz projelerinin uygun olduğuna karar verildiği, uyuşmazlık konusu parsele ilişkin 02/12/1996 tarih ve 96/123 sayılı restorasyon projesinde de aynı havuz projesinin Boğaziçi İmar Müdürlüğü ve Koruma Kurulu kararları ile onaylandığı ve havuz yapılmasına izin verildiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu projenin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’na ve ilgili diğer mevzuata, 1/1000 ölçekli imar planına uygun olduğu ve projenin yapılmasında tabiat varlıkları, flora ve fauna açısından herhangi bir sakınca olmadığı, davalı idarenin aksi yöndeki iddialarının hiçbir bilimsel ve hukuki dayanağının bulunmadığı belirtilerek, istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, 29/10/2021 günlü, 31643 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi uyarınca, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığı "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" şeklinde değiştirildiğinden, husumetin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yöneltilmesine karar verilerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla tespit ve ilan edilen Boğaziçi Doğal ve Tarihi Sit Alanında bulunan, 22/07/1983 onay tarihli, 1/1000 ölçekli Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında ise sahil şeridinde kalan, İstanbul İli, Beykoz İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bahçesinde yapılmak istenilen havuz projesi, bölgeye özgü doğal örtünün tamamen kaldırılıp hafredilmek suretiyle, alanın tahrip edileceği, bu haliyle flora ve faunası ile birlikte korunması gerekli alandaki doğal yapının bozulacağı ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'nun amacına aykırılık taşıdığından bahisle … Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararı ile uygun bulunmamış ve projenin iptaline karar verilmiştir.
Bakılan dava; … Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 3. maddesinde; "Sit; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır." şeklinde; koruma ve korunma; "taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında muhafaza, bakım, onarım, restorasyon, fonksiyon değiştirme işlemleri..." olarak tanımlanmıştır. Anılan Kanunun izinsiz müdahale ve kullanma yasağını düzenleyen 9. maddesinde; "Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşaî ve fizikî müdahalede bulunulamaz, bunlar yeniden kullanıma açılamaz veya kullanımları değiştirilemez. Esaslı onarım, inşaat, tesisat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, yakma, kazı veya benzeri işler inşaî ve fizikî müdahale sayılır." hükmü yer almış, 17/08/2011 tarihli, 28028 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 648 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 51. maddesi ile 2863 sayılı Kanuna eklenen Ek-4. maddenin 1. fıkrasında; taşınır tabiat varlıkları hariç tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara ilişkin koruma alanları ile ilgili olarak 2863 sayılı Kanunda öngörülen iş, işlem ve kararlar bakımından görevli ve yetkili bakanlığın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olduğu, 3. fıkrasında; bu Kanunda Koruma Yüksek Kurulunca alınması öngörülen kararların, tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara ilişkin koruma alanları bakımından Koruma Merkez Komisyonunca, koruma bölge kurullarınca alınması öngörülen kararların koruma bölge komisyonlarınca alınacağı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayıyla yürürlüğe konulacağı, 4. fıkrasında; bu Kanunda ve diğer mevzuatta tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara ilişkin koruma alanları bakımından Koruma Yüksek Kuruluna ve koruma bölge kurullarına yapılan atıfların ilgisine göre Koruma Merkez Komisyonuna ve koruma bölge komisyonlarına yapılmış sayılacağı ve ilgili maddelerde geçen Koruma Yüksek Kurulundan Koruma Merkez Komisyonu ve koruma bölge kurullarından koruma bölge komisyonlarının anlaşılacağı, düzenlemesi getirilmiştir.
2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'nun Kanununun 1. maddesinde "Bu Kanunun amacı; İstanbul Boğaziçi Alanının kültürel ve tarihi değerlerini ve doğa güzelliklerini kamu yararı gözetilerek korumak ve geliştirmek ve bu alandaki nüfus yoğunluğunu artıracak yapılanmayı sınırlamak için uygulanacak imar mevzuatını belirlemek ve düzenlemektir. ” hükmü, 2. maddesinde,"... “a) Boğaziçi Alanı; Boğaziçi kıyı ve sahil şeridinden, öngörünüm bölgesinden, geri görünüm bölgesinden ve etkilenme bölgelerinden oluşan ve sınırları ve koordinatları bu Kanuna ekli krokide işaretli ve 22/7/1983 onay tarihli nazım planda gösterilen alandır.b) Boğaziçi sahil şeridi; Boğaziçi kıyı kenar çizgisi ile 22/7/1983 tarihli 1/5000 ölçekli nazım planında gösterilen hat arasında kalan bölgedir. c) Öngörünüm bölgesi; Boğaziçi sahil şeridine bitişik olan ve 22/7/1983 tarihli 1/1000 ölçekli imar uygulama planında gösterilen bölgedir.” hükmü, " Genel Esaslar" başlıklı 3. maddesinde; "Boğaziçi Alanının korunması ve geliştirilmesinde ve imar mevzuatının uygulanmasında aşağıdaki hususlar esas alınır. a) Boğaziçi Alanında yeralan kültürel ve tarihi değerler ve doğal güzellikler muhafaza edilir ve doğal yapı korunur. b) Boğaziçi Alanı bu Kanunun amaçlarına uygun olarak ve doğal ve tarihi çevreye uyumu gözetilerek güzelleştirilir ve geliştirilir. c) Boğaziçi Alanında tarihi ve milli kültürümüze dayanan yaşamın yeniden canlandırılması, mesire yerlerinin geliştirilmesi ve gezinti alışkanlıklarının sürdürülmesi teşvik edilir...." hükmü, Geçici 5. maddesinde; "22/7/1983 tarihinde onaylanan Boğaziçi Alanı 1/5000 ölçekli nazım plan ile öngörünüm bölgesi ve sahil şeridine ait 1/1000 ölçekli imar uygulama planlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. " hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Beykoz İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parselde yer alan uyuşmazlığa konu taşınmazın, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 10/10/1970 tarihli, 5595 sayılı ve 14/12/1974 tarihli, 8172 sayılı kararı ile ilan edilen Boğaziçi Doğal ve Tarihi Sit Alanında yer aldığı, ayrıca 22/07/1983 tarihinde onaylanan, 1/1000 ölçekli, Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planının 13/06/2011 tarihli sayısallaştırılmış ve güncellenmiş paftalarında, "sahil şeridinde" kaldığının ve taşınmazda 24/04/1997 tarihli ve 845 yevmiye numaralı 2. Grup Korunması Gerekli Kültür Varlığı olarak tescil edilmiş bir yapı bulunduğunun, tescilli yapının yıkıldığının, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulunun 13/03/1997 tarih ve 9181 sayılı sayılı kararıyla restütisyon projesinin, 17/12/2014 tarih ve 2189 sayılı kararıyla rekonstrüksiyon projesinin uygun bulunduğunun ve buna göre yeniden yapıldığının, plan lejandı ve plan hükümlerinin 1.b) maddesinde; onaylı planda işli ve yerinde mevcut olan, yıkılmış veya yıkılarak yapılmasında sakınca olmadığına dair Kurulca karar alınan taşınmaz kültür varlığı uygulamalarında, restore edilen binanın kontur, gabari ve kat adedini değiştirmemek, lokanta, kahvehane gibi kamuya açık kullanımlar dışında bağımsız bölüm artışı yapmamak kaydıyla uygulama yapılacağının, 2.2. maddesinde; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu İlke Kararları doğrultusunda ilgili Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu ve ilgili Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca karar alınarak uygulama yapılacağı, 3.b) maddesi gereği de; sahil şeridindeki taşınmaz kültür varlıkları kamuya açık kullanışlara tahsis edilebileceği gibi konut olarak da kullanılabileceğinin düzenlendiğinin, öte yandan, plan notlarının 9.27. maddesinde; uygulama yapılabilen parsellerde, bina taban alanı dışında kalan parsel alanının %10'u kadar, %10'u bina taban alanından fazla olan parsellerde ise maksimum bina taban alanı kadar, havuz, havuza ait tesisat odası yapılabileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
İstanbul İli, Beykoz İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parselde yer alan uyuşmazlığa konu taşınmazın, doğal ve tarihi sit alanında ve imar planında Boğaziçi Sahil Şeridinde kaldığı ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu kapsamında olduğu, bu itibarla, parselde yapılacak uygulamalarda öncelikle Boğaziçi Kanunu hükümlerine uyulması gerektiği, ayrıca, alanın sit statüsü nedeniyle ilgili Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca karar alınarak uygulama yapılabileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta; 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı notunda, uygulama yapılabilen parsellerde, bina taban alanı dışında kalan parsel alanının %10'u kadar, %10'u bina taban alanından fazla olan parsellerde ise maksimum bina taban alanı kadar, havuz, havuza ait tesisat odası yapılabileceği düzenlenmiş ise de alanın sit statüsü nedeniyle ilgili Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun onayı alınmadan uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, ayrıca, Boğaziçi Kanunu'nun Geçici 5. maddesi uyarınca, 22/07/1983 tarihinde onaylanan, 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanabileceği, aynı Kanunda, Boğaziçi Alanında yer alan kültürel ve tarihi değerlerin ve doğal güzelliklerin muhafaza edilmesinin ve doğal yapısının korunmasının genel esaslar arasında sayıldığı, yüzme havuzu olarak projelendirilen yapının inşası için temel kazılacağı, alana beton döküleceği, ayrıca havuza ait tesisat odası yapılacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde; projenin Boğaziçi Sahil Şeridinde bulunan taşınmazın doğal yapısında tahribata yol açacağı ve bu kapsamda Boğaziçi Kanunu'nun amaç ve esaslarına aykırılık oluşturacağı sonucuna varıldığından, dava konusu 23/02/2018 tarih ve 1038 sayılı İstanbul 2 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla; dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun yukarıda yer verilen ek gerekçeyle reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun ek gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyuyla, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.