Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18638
Karar No: 2014/24659

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/18638 Esas 2014/24659 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/18638 E.  ,  2014/24659 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ordu İş Mahkemesi
    Tarihi : 27.05.2014
    No : 2013/700-2014/439

    Dava, davacının eksik hesaplanan yaşlılık aylığı miktarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    3201 sayılı Yasa kapsamında yurt dışındaki çalışmalarını borçlanarak yaşlılık aylığı tahsisi talebinde bulunan davacı yönünden, anılan Yasada yaşlılık aylığının hesaplanması yöntemi ile ilgili bir düzenleme bulunmaması nedeniyle, yaşlılık aylığının hesaplanması, borçlanılan Kurum sigortalıları için geçerli olan hükümlere tabi olup bu haliyle tahsis talep tarihi itibariyle davanın yasal dayanağı, öngörülen istisnaları dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesi ve bu maddenin yollaması ile anılan Yasanın 29 ve 506 sayılı Yasanın 61 ve geçici 82. maddeleridir.
    Geçici 2. maddede, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara tabi olanlara bağlanacak yaşlılık aylıkları aşağıdaki şekilde hesaplanır:
    a) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiilî hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanun hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanacak aylığının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi ile orantılı bölümü, aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak hesaplanır.
    b) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına ait aylığı, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı esas alınır.
    c) Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre hesaplanan kısmî aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu maddenin son fıkrasına göre artırılarak belirlenir.
    Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin (a) bendine göre gösterge sistemi içinde hesaplanacak kısmî aylıklara esas gösterge, sigortalıların ortalama yıllık kazanç hesabına giren takvim
    yılı sayısı esas alınmak suretiyle hazırlanacak olan gösterge ve üst gösterge tespit tabloları esas alınarak belirlenir.
    Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar üzerinden esas alınır. …” hükmüne yer verilmiş, 29. maddenin “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine göre bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
    Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katıdır.
    Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için % 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90"ı geçemez.
    28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre aylığa hak kazanan sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000 gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60"a bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, % 50"yi geçmemek üzere üçüncü fıkra uyarınca tespit edilen orandır. Prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için bu fıkrada geçen 9000 prim gün sayısı 7200 gün, % 50 oranı da % 40 olarak uygulanır.
    Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç tarihinin yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranı kadar artırılarak, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde ise öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır.” şeklindeki düzenlemesi ile de 01.10.2008 sonrası aylıkların hesaplama yöntemi belirlenmiş, 3201 sayılı Yasaya göre borçlanma halinde borçlanılan döneme ait prime esas kazancın belirlenmesi esasları da 5510 sayılı Yasanın 41. maddesinin son fıkrasının “Bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait borçlanmalarda; borçlanılan prime esas gün sayısı borçlanılan ilgili aylara mal edilir. Seçilen prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgarî kazanca oranlanarak, söz konusu oran ilgili ayın prime esas asgarî kazancı ile çarpılır. Bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı kabul edilir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas azamî kazancını geçemez.” hükmü ile düzenlenmiştir.
    Geçici 2. madde hükmü gereğince, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihine kadarki sigortalılık sürelerine yönelik aylıklar, 506 sayılı Yasanın 61 ve geçici 82.
    maddesi gereğince hesaplanacak ve 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı bölümü aylık miktarında esas alınacak, 01.10.2008 tarihi sonrasındaki sigortalılık sürelerine yönelik aylıklar ise 5510 sayılı Yasanın 29 ve devamı madde hükümleri gereğince hesaplanacak ve bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı bölümü aylık miktarında esas alınacaktır.
    Somut olayda, yurt içinde 09.12.1971 tarihinden itibaren 1971 yılında 23 gün, 1972 yılında 18 gün olmak üzere toplam 41 gün 506 sayılı Yasaya tabi sigortalılığı bulunan davacının, 12.01.2001-31.12.2010 tarihleri arasındaki Almanya’da geçen çalışmalarını günlüğü 27,90 TL. prime esas kazanç tutarı üzerinden borçlanarak, 3559 gün karşılığı borçlanma bedelini 13.08.2012 tarihinde ödediği, aynı tarihli tahsis talebi üzerine davacıya 01.09.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsis edildiği, davacının yaşlılık aylığının eksik hesaplandığı gerekçesiyle yeniden hesaplanmasını talep ederek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    506 sayılı Yasanın 61. maddesine göre, yaşlılık aylıklarının hesabında 31.12.1999 tarihine kadar katsayı esasına dayalı gösterge sistemi uygulanmakta iken, 4447 sayılı Yasa ile anılan maddede değişiklik yapılması sonucu, 01.01.2000 tarihinden itibaren katsayı esasına dayalı gösterge sistemi yürürlükten kaldırılmış, sigortalının her takvim yılına ait prime esas kazancı, kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren aylık talep tarihine kadar geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki artış oranı ve gayrisafi yurt içi hasıla sabit fiyatlarla gelişme hızı kadar ayrı ayrı artırılarak bulunan yıllık kazançlar toplamının, toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama günlük kazancın 360 katı, aylığın hesaplanmasına esas ortalama yıllık kazancı oluşturması esası getirilmiştir. Ancak bu sistem, 01.01.2000 tarihinden sonra sigortalı olarak çalışmaya başlayıp, emekli olanlara uygulanacağından, 506 sayılı Yasaya 4447 sayılı Yasanın 17.maddesi ile eklenen geçici 82.maddesi ile, 01.01.2000 tarihinden önce çalışmaya başlayıp, bu tarih sonrası da çalışmaya devam edenler için, eski ve yeni sistemin birleşiminden oluşan karma sisteme göre aylık bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
    506 sayılı Yasanın Geçici 82/a bendi, “ a) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar prim ödeme sürelerine ait aylığı aşağıdaki şekilde belirlenir.
    Sigortalının aylık talep tarihine kadarki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibariyle ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hükümlere göre hesaplanacak aylığının sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı ile orantılı bölümü, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren aylık başlangıç tarihine kadar geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki artış oranı ve gayrisafi yurt içi hasıla sabit fiyatlarla gelişme hızı kadar ayrı ayrı artırılarak hesaplanır.
    Hesaplanan yaşlılık aylığı, aylık bağlanması için yazılı başvurunun yapıldığı yılın Ocak ayı ile aylığın başladığı takvim yılının başlangıç tarihi arasında geçen her ay için Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki artış oranları kadar artırılır.” hükmünü getirmiş, 4447 sayılı Yasa ile mülga 506 sayılı Yasanın 2422 sayılı Yasanın 7. maddesi ile değişik 61. maddesinin birinci fıkrasının A bendinin a alt bendinde 5000 günden fazla primi ödenen her 240 gün için % 60 oranına ilave olarak 1’er puan arttırılarak yaşlılık, malullük ve ölüm aylığı oranının tespit edileceği hüküm altına alınmış, ek 20. maddede de “Bu Kanuna göre gelir ve aylıkların hesaplanmasında katsayı esasına dayalı gösterge sistemi uygulanır.
    Göstergeler, derece ve kademeler halinde, gösterge ve üst gösterge tablolarında belirtilir.
    506 sayılı Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların hesaplanmasında 657 sayılı Kanuna tabi Devlet memurlarının aylıklarına uygulanan katsayı uygulanır.
    Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödenekler ile bağlanacak gelir ve aylıkların hesaplanmasına esas gösterge ve üst gösterge tabloları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca tesbit edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
    Bu çerçevede, 01.01.2000 öncesi ve sonrasında çalışmaları bulunan sigortalı yönünden öncelikle, yurtdışı hizmet borçlanması yapmak suretiyle kazanılan hizmetlerde prime esas kazançların belirlenmesi için borçlanılan prime esas gün sayısı yurt dışında fiili olarak çalışmanın geçtiği aylara mal edilecek, “Borçlanma Miktarının Tespiti İçin Seçilen Günlük Prime Esas Kazanç / Borcun Ödendiği Tarihteki Günlük Prime Esas Kazancın Alt Sınırı” formülü ile (somut olayda 27,90: 31,35) elde edilecek oran, fiili çalışmaların geçtiği ayın asgari prime esas kazancı ile çarpılarak bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı kabul edilecektir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas asgari kazancının altına inmeyeceği gibi azami kazancını da geçemeyecektir. Bu çerçevede tüm sigortalılık sürelerine yönelik prime esas kazançlar belirlendikten sonra 2000 yılı öncesi aylığı için, 5510 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinin ikinci fıkrası gereği sigortalının gösterge tespitine giren yıl sayısına göre düzenlenen gösterge tespit tabloları esas alınarak, sigortalının 2000 yılından önceki prime esas kazançları toplanıp primi ödenmiş yıl sayısına bölünerek ortalama yıllık kazanç bulunur. Sonrasında sigortalının çalışmalarının geçtiği kuruma göre özel yada kamu sektörü için primi ödenmiş yıl sayısına göre hazırlanan üst gösterge tablosunda karşılığı aranır, bulunmadığı takdirde özel yada kamu sektörü için primi ödenmiş yıl sayısına göre hazırlanan gösterge tablosuna bakılarak gösterge tespiti yapılacaktır. Bulunan gösterge x katsayı x aylık bağlama oranı formülü ile 2000 yılı öncesi aylığı belirlenerek, 506 sayılı Yasanın 4447 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 96.maddesinin, “Bu Kanuna göre Malüllük ve Yaşlılık sigortalarından bağlanacak aylıklar ile ölüm sigortasından hak sahibi kimselere bağlanacak aylıkların hesabına esas tutulan aylığın alt sınırı, gösterge tablosundaki en düşük göstergenin katsayı ile çarpımının %70"den az olamaz” hükmü gereği, alt sınır aylığının : 9475 x 12000 x %70 = 79.590.000 TL (yeni 79,59 TL) olduğu gözetilerek, bulunan aylık miktarı 79,59 TL"den az ise öncelikle bu miktara yükseltilecek ve 2000 öncesi hizmetine oranlanarak kısmi yaşlılık aylığı belirlenerek, Türkiye İstatistik Kurumundan, celp edilecek tüketici fiyat endeksi artış oranı ile gelişme hızı oranları (ait oldukları yıllarda geçerli olan yönteme göre hesaplanan ve ait oldukları yılların akabinde yayınlanan) nazara alınarak, bulunan aylık 1999/Aralık ayı TÜFE ve Gelişme Hızı ile 2000 yılına taşınacak ve 2008 Ocak ayına kadar her yıl TÜFE ve Gelişme Hızı ile çarpılmak suretiyle güncellenecektir(A1). Yine 1999 Aralık ayında hesaplanan tam aylığı da 2008 yılı Ocak ayına kadar TÜFE ile güncellenecek, böylelikle sigortalının 2000 öncesi hizmetleri esas alınmak ve gösterge sistemi uygulanmak suretiyle hesaplanan eski tam aylığı ve eski kısmi aylığı 2008 yılı Ocak ayına güncellenecektir.
    01.01.2000 sonrası hizmetlere yönelik aylık tutarı ise 506 sayılı Yasanın Geçici 82.maddesinin (b) bendine göre hesap edilir. Anılan bentte, “b) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki prim ödeme sürelerine ait aylığı ise, sigortalının aylık talep tarihine kadar toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden bu Kanunun 61 inci maddesi hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır.”hükmü getirilmiştir.
    4447 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasanın 61. maddesi hükmüne göre, yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde 2000 ve sonrası her takvim yılına ait prime esas kazanç, kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren 2008 yılına kadar geçen her takvim yılı için önce Aralık ayına göre açıklanan TÜFE’deki artış oranı daha sonra Gelişme Hızı kadar arttırılarak güncellenir. 2007 ve 2008/Ocak-Eylül (dahil) kazançlar güncellenmeden olduğu gibi alınarak, güncellenen kazançlar toplamı 2000 sonrası gün sayısına bölünerek günlük ve bulunan günlük kazancın 360 katı alınarak yıllık kazanç bulunur. Ortalama yıllık kazancın toplam gün sayısı üzerinden tespit edilen aylık bağlama oranı çarpımının 12"de biri üzerinden (OYK X ABO / 12) bulunan tutar, 01.01.2000-01.10.2008 arasındaki gün sayısına orantılı bölümü alınarak kısmi aylık (A2) hesap edilecektir.
    Aylık bağlama oranı, 4447 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeye göre, sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle tespit edilen toplam prim ödeme gün sayısının ilk 3600 gününün her 360 günü için %3.5, sonraki 5400 günün her 360 günü için %2 ve daha sonraki her 360 gün için %1.5 oranlarının toplamı alınarak bulunmaktadır. Buna göre 2008 yılı Ocak ayı itibarıyla tam aylığı belirlendikten sonra 4447 sayılı Yasa ile değiştirilen 96.maddede belirtilen alt sınır kontrolü yapılacak, her iki aylık mukayese edilerek yüksek olan aylık belirlenerek hesaplamaya devam edilecektir. 4447 sayılı Yasa ile değişik 96.maddeye göre alt sınır ise, 2000-2008/Ekim arası hizmetlere göre hesaplanacak aylık 2008 yılı Ocak ayında geçerli olan prime esas günlük kazanç alt sınırının aylık tutarının % 35’inden az olamaz.
    Alt sınır kontrolü yapıldıktan sonra, kısmi aylık miktarı hesap edilerek her iki kısmi aylık toplanacak (A1+A2)ve bulunan bu aylık iki miktar ile mukayese edilecektir.
    1-İki kısmi aylığın toplamı, öncelikle sigortalının 1999 yılı tam aylığının 2008 yılı Ocak ayına kadar TÜFE rakamı ile güncellenerek bulunan aylığından daha az olamayacaktır.
    2-Diğer bir mukayese ise, bulunan aylık, 506 sayılı Yasanın geçici 89.maddesine göre 4447 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 96.maddeye göre hesaplanıp, bu tarihten sonra gelir ve aylıklarda yapılan artışların eklenmesi sonucunda tahsis talep tarihine kadar getirilen miktarın altında olamaz.
    Yukarıdaki açıklanan usullerle belirlenen (A) kısmi aylığı, 2008 yılı dahil olmak üzere tahsis talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen 5510 sayılı Yasanın 3. Maddesi hükmü gereği belirlenen güncelleme katsayısı ile çarpılarak tahsis talep yılının Ocak ayına taşınır.
    Bu aşamadan sonra 01.10.2008 sonrası sigortalılık süreleri esas alınarak 5510 sayılı Yasanın 29. Maddesi gereği aylık hesabı yapılmalıdır. Anılan yasal düzenlemeye göre Aylık= Ortalama Aylık Kazanç x Aylık Bağlama Oranı formülüne göre hesaplanır.
    Ortalama Aylık Kazanç ise 2008 yılı Ekim ayı (dahil) ve sonraki her yıla ait prime esas kazancın, ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşecek güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, 2008 yılı Ekim ayı (dahil) sonrası prim ödeme gün sayısına bölünmek suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın 30 katıdır. Aylık bağlama oranı, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için % 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90"ı  geçemez. 30/4/2008 tarihi ve öncesi sigortalılığı bulunup Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Yasanın yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı esas alınır.
    Açıklanan yöntemle hesaplanan yaşlılık aylığı; sigortalının fiili çalışma süreleri için prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep yılına ait Ocak ayı itibariyle belirlenen ortalama aylık kazancının % 35’inden, sigortalının talep tarihinde bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa % 40’ından az olamaz.
    Bulunan tutarın 01.10.2008 sonrası prim gün sayısına orantılı bölümü alınarak kısmi aylık (B) hesap edilecektir. Sigortalının aylığı (A) ve (B) kısmi aylıklarının toplamından oluşur. Bu şekilde bulunan tutar, tahsis talep yılının ocak ayındaki aylık tutarıdır. Bulunan miktarın tahsis tarihine göre ocak ve temmuz ödeme dönemlerinde uygulanan artış oranları kadar arttırılması sonucu tahsis tarihindeki aylık miktarı belirlenir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yukarıda açıklanan yasal yönteme uygun hesaplama yapılmadığının anlaşılması nedeniyle anılan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Hal böyle olunca, öncelikle, Kurumdan başlangıçtan itibaren davacıya ay be ay ödenen aylıklarla, bağlanan aylıkta esas alınan tüm verileri içeren davacının tahsis dosyası celp edilerek, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman bilirkişi yada bilirkişi heyetinden aylık hesabı yönünden denetime elverişli rapor alınıp irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi