16. Hukuk Dairesi 2017/2243 E. , 2020/6507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar ..., ... ve ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2007 yılında yapılan kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün davacı ... adına kayıtlı 128 ada 52 parsel sayılı taşınmaza, bir bölümünün davacı ... adına kayıtlı 128 ada 53 parsel sayılı taşınmaza ve bir bölümünün de davacı ... adına kayıtlı 128 ada 54 parsel sayılı taşınmaza dahil olduğu iddiası ile çekişmeli bölümlerin kendi adlarına kayıtlı taşınmazlara eklenmesi suretiyle adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ...,... ve 54 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile; 02.03.2016 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 30,60 metrekarelik kısmının 128 ada 54 parsel sayılı taşınmaza eklenerek toplam 405,76 metrekare olarak davacı ... adına 128 adanın son parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 27,99 metrekarelik kısmın 128 ada 53 parsel sayılı taşınmaza eklenerek 199,82 metrekare olarak davacı ... adına 128 adanın son parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfi ile gösterilen 26,01 metrekarelik ve (D) harfi ile gösterilen 10,86 metrekarelik kısmın 128 ada 52 parsel sayılı taşınmaza eklenerek 680,04 metrekare olarak davacı ... adına 128 adanın son parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde, davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde icra edilen keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, taşınmaz bölümlerinin ne zamandan beri, kim tarafından, hangi tasarruflarla kullanıldığı ve davacılara ait taşınmaz ile tescili talep edilen alan sınırında bulunan duvarın ne zaman yapıldığı hususlarını açıklamada yetersiz olduğu gibi, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi hususunda ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alınmamış, davacılar yararına iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmeden karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, her üç davacının kendi parselleri hizasındaki yerlerin öncesinin ne olduğu, kadim yol niteliğinde olup olmadığı, ilk zilyedin kim olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, davacılara ait taşınmazların hizasındaki dava konusu yere bitişik duvarın kim/kimler tarafından ve ne zaman yapıldığı, davacılara ait taşınmaz sınırının neresi olduğu etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve varsa dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişiden, dava konusu taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsini ve komşu parsellerle ve taşınmazın geri kalan kısmı ile karşılaştırmalı değerlendirmesini içerir, bilimsel esaslara ve maddi verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; sözü edilen raporda davacıların iddiasına konu bölümlerin davacılara ait 128 ada 52, 53 ve 54 parsel sayılı taşınmazlarıın devamı niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmeli; taşınmazın konumu, toprak yapısı, üzerindeki bitki örtüsü ve çevre taşınmazlara göre arz ettiği özelliklerini belirtir şekilde mahkemenin gözlemi tutanağa aynen yansıtılmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli şekilde kroki ve ayrıntılı rapor alınmalı; diğer taraftan çekişmeli taşınmazlar ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine talep edilen bölümler, davacılara ait taşınmaz ile davacılara ait taşınmazda bulunan duvar ve fiilen yol olarak kullanılan kısmın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.