MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, .... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Mahkemece verilen ilk karar, dava konusu taşınmazda bulunduğu belirtilen kayısı fidanlarının, 2011 yılı 2-3 yaş rayiç değerlerinin esas alınarak hesaplanacak bedeline hükmedilmesi gerekirken, tarım arazisinin m² değerine eklenerek kamulaştırma bedelinin hesaplanması nedeniyle bozulmuş olup mahkemece, taşınmaz üzerindeki fidanların rayiç değerleri hesaplanmadan kamulaştırma bedeli tespit eden rapora göre hüküm kurulması,
2-Mahkemenin ilk kararında kamulaştırma bedeli 47.133,08 TL tespit edilerek kararla birlikte davalıya ödenmesine karar verildiğine göre, mahkemenin bu kararı ile tespit edilen 23.095,79 TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında tespit edilen 15.063,75 TL nin mahsubu ile bakiye 8.032,04 TL kamulaştırma bedeline dava tarihinden dört ay sonrası 22.03.2012 tarihinden 25.02.2013 olan ilk karar tarihine kadar faize hükmedilmesi gerekirken, 02.10.2015 olan son karar tarihine kadar faize hükmedilmesi,
3-Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazla yatırılan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, “davalı tarafından bankadan çekildiği 25.02.2013 tarihinden itibaren işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine” karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir....


Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 30.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.