Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5647
Karar No: 2014/24645

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/5647 Esas 2014/24645 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/5647 E.  ,  2014/24645 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul 1. İş Mahkemesi
    Tarihi : 19.11.2013
    No : 2004/776-2013/747

    Dava itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı Kurum, 23.11.1996 da vefat eden babası üzerinden 506 Sayılı Yasa kapsamında 23.05.1997 tarihinden itibaren ölüm aylığı alan davalının, 01.07.1993 ten bu yana devam eden sigortalı çalışmalarının tespit edilmesi nedeniyle 23.01.2003 tarihli işlemle ölüm aylığını başlangıcından itibaren keserek, 29.03.2004 tarihi itibari ile takibe geçmiş, davalının süresinde itirazından sonra itirazın iptali amacıyla eldeki davayı açmış, mahkemece davacı Kurumun 23.01.2003 tarihinde yapılan işlemden sonra 1 yıllık hak düşürücü sürenin 29.03.2004’e kadar geçtiği kabul edilerek davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş ise de verilen kararın yanılgılı değerlendirmeye tabi olduğu anlaşılmaktadır.
    Borçlar Kanununun 66. maddesine göre, sebepsiz zenginleşmeden dolayı açılacak davanın, zarar gören tarafın verdiğini geri almaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıl ve herhalde bu hakkın doğduğu günden itibaren on yıl içinde zamanaşımına uğrayacaktır.
    Zamanaşımı hukuki açıdan "def"i" (kişisel savunma nedeni) niteliğindedir. Borçlu borcunu ifadan kaçınmak istiyorsa, zamanaşımı def’inde bulunup, alacağın zamanaşımına uğradığını, dava edilebilme niteliğini kaybettiğini ileri sürebilir(BK m. 140; TBK m. 161). BK m. 140’da açıkça belirtildiği üzere, "zamanaşımı ileri sürülmezse, hâkim bunu kendiliğinden gözönüne alamaz".
    Bir alacağın zamanaşımına uğraması yani alacağın "dava edilebilme" niteliğini kaybetmesi için, "zamanaşımı süresi"nin geçmesi gerekir.
    Hak düşürücü süre ise zamanaşımından farklı bir kavram olup, kesildiği tarihten itibaren yeniden baştan başlayan bir süredir. Usul hukuku açısından ise taraflarca ileri sürülmese de mahkemece re’sen dikkate alınması gerekli olan bir “itiraz” sebebidir.
    Eldeki davada, mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyadan, davalının zamanaşımı definde bulunduğuna dair belgeye rastlanılmamakla birlikte davalının süresinde zamanaşımı defi olup olmadığı araştırılmak suretiyle, işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin tabi olduğu zamanaşımı süresinin, hak düşürücü süre kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda irdeleme yapmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi