Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5085
Karar No: 2022/16089
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/5085 Esas 2022/16089 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/5085 E.  ,  2022/16089 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR
    Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/2 delaletiyle 125/1, 62 ve 106/1. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para ve 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının aynı Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair ... ... Ceza Mahkemesinin 12/03/2020 tarihli ve 2017/69 esas, 2020/80 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27/01/2022 gün ve 2022/7552 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında; "Her ne kadar ... ... Ceza Mahkemesinin 12/03/2020 tarihli kararı ile sanığın duruşmada alınan beyanında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul etmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına dair karar verilmiş ise de; 07/05/2018 tarihli beyanında avukatıyla konuşarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması hususunda beyanda bulunacağını belirtmesi, 16/10/2018 tarihli beyanında da, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmediğine ilişkin bir beyanının bulunmaması ve sanık müdafiinin 12/03/2020 tarihli son celsede hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını talep ettiği anlaşılmakla, somut olayda, ... ... Ceza Mahkemesince verilen karar tarihi itibariyle hükümlünün adli sicil kaydı bulunmadığı gibi, sanık hakkında evvelce verilmiş ve kesinleşmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının da olmadığı anlaşılmakla, yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak takdiri indirim de uygulanan ve tehdit ve hakaret suçlarından kaynaklı bir zarar da bulunmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı için gerekli şartların mevcut olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    a)Tehdit suçu yönünden yapılan değerlendirmede;
    Öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    İnceleme konusu somut olayda; sanık ... hakkında mahkemece tehdit suçundan 6 ay hapis cezası ile cezalandırımasına karar verildiği, kararın sanık müdafisi tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi’nin 2020/3332 esas 2021/123 karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verildiği ve bu nedenle ... ... Ceza Mahkemesi’nin 12/03/2020 tarih 2017/69 esas 2020/80 karar sayılı dosyasının tehdit suçu yönünden kesinleşmediği anlaşıldığından bu aşamada kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi olanaklı görülmemiştir.
    b)Hakaret suçu yönünden yapılan değerlendirmede;
    5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
    - Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
    - Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
    - Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    - Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itiraz etmemesi,
    - Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
    Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/02/2010 tarih ve 4/253-28 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesi, objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanmalıdır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin objektif koşulların gerçekleşmiş olmasına karşın bu koşulların oluşmadığından bahisle bu kurumun uygulanmamasına ilişkin hukuka aykırılıkların, hâkimin takdir hakkına taalluk eden bir husus olmaması nedeniyle bu hususların kanun yararına bozma konusu yapılabileceği yönünde de bir kuşku bulunmamaktadır.
    İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında hakaret suçundan adli para cezası verildiği, adli sicil kaydının bulunmadığı, hakaret suçunun somut zarar suçu olmadığı, sanığın 07/05/2018 tarihli beyanında avukatıyla konuşarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması hususunda beyanda bulunacağını belirttiği, 16/10/2018 tarihli beyanında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmediğine ilişkin bir beyanının bulunmadığı ve sanık müdafisinin 12/03/2020 tarihli beyanında, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun objektif şartlarının oluşması karşısında, mahkemece subjektif şart da değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, “sanığın duruşmada alınan beyanında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının uygulanmasını kabul etmediği anlaşıldığından yasal imkansızlık nedeniyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmaı hükümleri uygulanmamış” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamelerdeki düşünceler kısmen yerinde görüldüğünden,
    1- Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce hükmün henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE,
    2- Hakaret suçundan ... ... Czea Mahkemesi’nin 12/03/2020 tarihli ve 2017/69 esas 2020/80 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    3- CMK'nın 309. maddesinin 4-b fıkrası gereğince, hakaret suçuna ilişkin bozma yönünden sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 27/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi