Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2020/1001 Esas 2020/1599 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1001
Karar No: 2020/1599
Karar Tarihi: 04.06.2020

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2020/1001 Esas 2020/1599 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2020/1001 E.  ,  2020/1599 K.

    "İçtihat Metni"



    İtirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davad.....Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
    ..... Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince, Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmuş olup, genel yetki uyarınca değerlendirildiğinde yetkili mahkemenin davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan "Sancaktepe/İSTANBUL" olduğu görülecektir. Davalı vekilince ..... yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir.
    ..... ise, somut uyuşmazlık davacı tarafça fatura alacağından kaynaklı icra takibine davalının itirazının iptaline ilişkin olup, işbu davada kesin yetki kuralı yoktur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.” hükmünü içermektedir. Somut olayda davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuş ve yetkinin kesin yetki mahiyetinde olmadığı işbu davada mahkemece davalı şirketin adresi gözetilerek HMK"nın 6. maddesi uyarınca yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı dava açarken seçimlik yetki hakkını kullanmış ve davasını yetkili mahkemede açmıştır. Zira para borcu götürülecek borç olup BK 89/1 gereği alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de somut olayda yetkilidir. Faturadan kaynaklı takip talebi incelendiğinde alacaklının- davacının yerleşim yeri Tokat olup kesin yetkinin söz konusu olmadığı bu davada davacı tarafından seçimlik hak kullanılarak yetkili mahkemelerden biri olan ..... mahkemelerinde usulüne uygun biçimde dava açıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK"nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para
    borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.
    Somut olayda, davacı tarafından davalı şirkete karşı itirazın iptali istemine ilişkin davanınMahkemesinde açıldığı, davacının ikametgahının ..... olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, davacı şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan adresi "....." olduğundan ve davacı tercih hakkını bu yönde kullandığından, uyuşmazlığın.....Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ..... Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/06/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.