Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/3989 Esas 2018/9388 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3989
Karar No: 2018/9388
Karar Tarihi: 15.10.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/3989 Esas 2018/9388 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2016/3989 E.  ,  2018/9388 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, emlakçı olduğunu bir kısım taşınmazları davalı ve eşine gezdirdiğini, akabinde gayrimenkul yer gösterme belgesini imzaladıklarını, davalının kendisini devre dışı bırakarak taşınmazlardan birini sahibinden satın aldığını, sözleşmeyle satış bedelinin %3 ü+KDV kadar simsarlık ücreti, sözleşmenin ihlali hali için %3+KDV tutarında cezai şart belirlediklerini, ödeme yapmaması üzerine ilamsız icra takibi başlattığını, fakat davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptaline davalı aleyhine alacak miktarının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, taşınmazı dava dışı..."in satın aldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının esas ve usül yönünden sübut bulmayan davasının reddi ile; ... 16. İcra Müdürlüğü"nün 2014/7157 takip sayılı dosya üzerinden yapılan takibin iptaline, Davacı tarafından kötüniyetli olarak yapılan takip nedeniyle asıl alacak miktarının %20"si olan 3.900,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Somut olayda mahkemece hüküm kurulurken hem usul hem de esas yönünden davanın reddine karar verildiği açıklanmıştır. Oysa, bilindiği üzere usul hukukuna göre usulden red sebebi mevcutsa işin esasına girilerek karar verilemez. Hal böyle olunca, yalnızca bir gerekçe üzerinden karar verilebileceği göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, ikinci bentte gösterilen nedenle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.