16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6515 Karar No: 2019/1045
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6515 Esas 2019/1045 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak yetersiz araştırma ile hüküm kurulduğunu belirterek kararı bozdu. Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından kesinleştirilen bir karar referans alınarak, ByLock iletişim sisteminin örgüt mensupları tarafından kullanıldığının tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olabileceği vurgulandı. Sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmediği ancak teknik verilerle tespit edildiği belirtildi ve ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu, sanığın Bankasya’daki hesabına ait kayıtların getirtilip hesap hareketleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği ifade edildi. Kararda TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtildi.
16. Ceza Dairesi 2018/6515 E. , 2019/1045 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun subütunun tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu ve sanığın Bankasya’daki hesabına ait kayıtlar getirtilip hesap hareketleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda para yatırılıp yatırılmadığının yahut katılım hesabı açılıp açılmadığının tespiti ile gerekirse dijital metaryal inceleme sonuçlarına dair rapor da getirtilip incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ile tutuklulukta geçirilen süre ve mevcut delil durumu dikkate alınarak sanık ve müdafiinin tahliye taleplerinin reddine, oybirliği ile 19.02.2019 tarihinde karar verildi.