Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11221
Karar No: 2019/4527
Karar Tarihi: 10.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11221 Esas 2019/4527 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/11221 E.  ,  2019/4527 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacılar vekili, 19.10.2012 tarihinde, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın tek taraflı kazasında, müvekkillerinin oğulları/kardeşleri ..."un vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, baba ... için 30.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi, anne ... için 30.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi, kardeşler ...için 10.000,00"er TL manevi olmak üzere toplam 60.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yalnızca maddi tazminattan poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 29.06.2015 tarihinde, maddi taleplerini baba için 39.386,40 TL"ye, anne için 38.889,00 TL"ye artırmıştır.
    Davalılar ... ve ... vekili ile davalı ...vekili, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, maddi tazminat davasının kabulü ile davacı ... için 39.386,40 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a verilmesine, (Davalı .... bakımından poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla 30.000,00 TL"nin dava tarihinden, 9.386,40 TL"nin ise ıslah tarihinden yasal faizi ile); davacı ... için 38.889,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a verilmesine, (Davalı .... bakımından poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla 30.000,00 TL"nin dava tarihinden, 8.889,00 TL"nin ise ıslah tarihinden yasal faizi ile); manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı baba ... için 10.000,00 TL, davacı anne ... için 10.000,00 TL, davacı kardeşler... için 5.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ...tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...nin aşağıdaki 4 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazası neticesinde ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı ... şirketi, davacılar murisinin öldüğü kazaya sebebiyet veren aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK"nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Sigorta şirketine yapılmış bir başvurunun bulunmadığı durumda ise, davanın açılmasıyla temerrüde düşen sigortacının dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta, davalı ... şirketi, hükmolunan tüm tazminat yönünden dava tarihinde temerrüde düştüğünden,
    kabul edilen tüm tutara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ıslahla artırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru bulunmamıştır.
    3- Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi(TBK 56. mad) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar, kusur durumu ve meydana gelen zararın ağırlığı da gözönüne alınarak davacılar için takdir olunan manevi tazminatların bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    4-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında desteğin de kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Desteğin kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmalıdır.
    Somut olayda davalı ...vekili, desteğin araca sürücünün alkollü olduğunu bilerek bindiğini belirterek desteğin müterafik kusurunun bulunduğunu savunmuştur.
    Yapılan soruşturmada, araç sürücüsünün alkollü olduğunun ve desteğin arkadaşları ile birlikte gezmekte iken kazanın gerçekleştiğinin tespit edilmiş olması; yine dosyada mevcut Adli Tıp Raporunda da desteğin emniyet kemeri takmaması ve sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binmesi nedeniyle desteğe kusur verilmesi birlikte değerlendirildiğinde mahkemece belirlenen destekten yoksun kalma tazminat miktarlarından Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...Ş."ne geri verilmesine 10.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi