Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8865
Karar No: 2019/5911
Karar Tarihi: 19.11.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8865 Esas 2019/5911 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/8865 E.  ,  2019/5911 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.11.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... Entegre Gıda San. Ve Tic. A.Ş. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, yolsuz tescil ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ipotek bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
    Davacılar, davalı ... Entegre Gıda San. ve Tic. A.Ş" nin işlerini yapan diğer davalı ... ile tavuk teslimi, araba ve bayilik vermesi hususunda anlaştıklarını, buna karşılık davalı ..."a imzalı çek verdiklerini, ayrıca borçlarına karşılık çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerine ipotek tesisi için davalı ..."u vekil tayin ettiklerini, ancak davalı ..."un vekalet görevini kötüye kullanarak ve yetkisini aşarak dava dışı ... Tekstil Turizm Gıda Akaryakıt San. Ve Tic Ltd Şti"nin borcuna karşılık diğer davalı ... Entegre Gıda San. ve Tic. A.Ş lehine ikinci dereceden 60.000,00 TL bedelli ipotek tesis ettirdiğini, verilen vekaletname 3. kişilerin borcu için ipotek koyma yetkisini kapsamadığından tesis edilen ipoteğin yolsuz olduğunu, ipotek alacaklısı davalı şirketin taşınmazı cebri icradan haksız şekilde, geçersiz olan ipotek alacağına karşılık satın aldığını, davalı ..."un vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmaz üzerine el ve işbirliği içinde hareket ettiği davalı ... Entegre Gıda San. ve Tic. A.Ş., lehine ipotek tesis ettirdiğini, ipotek tesisi ve tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini olmadığı takdirde ipotek bedeli olan 60.000,00 TL"nin davalılardan tahsilini istemişlerdir.
    Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
    Davalı ... Entegre Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili davacılar ile müvekkil şirket arasında doğrudan mal alım satımı konusunda bir sözleşme olmadığını, dava konusu taşınmazın 1. derecede ipotek sahibi Türkiye İş Bankası"nın başlattığı takip sonucu ihaleden satış bedelini ödeyerek satın alındığını, alacağa mahsuben yapılan bir ihale olmadığını, davacıların açtığı ihalenin feshi davasının da reddedilerek kararın kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ..."un vekalet görevini kötüye kullanarak ve vekaletnamedeki yetkiyi aşmak sureti ile dava dışı 3. kişinin borcuna karşılık diğer davalı ... Entegre Gıda San. ve Tic. A.Ş. lehine ipotek tesis ettiği, davalı ... Entegre Gıda San. ve Tic. A.Ş." nin iyiniyetli olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescili talebinin reddine, davalı ... yönünden tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
    Aynı Kanun"un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
    Söz konusu 7201 Sayılı Yasanın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin madde gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, ancak yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 Sayılı Kanuna göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
    7201 Sayılı Yasanın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde ise, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Muhatap o adreste hiç oturmamış ya da adresten ayrılmış dahi olsa tebligat iade edilmeyecek, 21/2. madde gereğince işlem yapılacaktır. Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir.
    Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek 21/2. madde uyarınca tebligat yapılmalıdır.
    Somut olaya gelince; dava dilekçesinde davalı ...’nın adresinin “... Mah. .../... Sk. No: ...” olarak bildirildiği, ancak mahkemece, davalı ...’un adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olan “... Mah., ... Sk. No: ..., İç Kapı No: ..., .../...” adresine doğrudan Tebligat Kanunu’nun m. 21/2’ye göre tebligat çıkartıldığı, sonraki aşamalarda da davalı ...’a çıkarılan tebligatların 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nda belirlenen usullere aykırı olarak aynı adrese çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, yetkili makamlar tarafından bir takım hukukî işlemlerin, bunların hukukî sonuçlarından etkilenmeleri amaçlanan kimselere kanuna uygun şekilde bildirimi ve bu bildirimin de usulünce yapıldığının belgelenmesi olarak tanımlanan tebligat, Anayasa ile güvence altına alınan iddia ve savunma hakkının, daha da özelde hukukî dinlenilme hakkının tam olarak kullanılması ve bu suretle adil bir yargılamanın yapılmasını sağlayan çok önemli bir araçtır.
    Mahkeme iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Taraflara hukukî dinlenilme hakkı verilmesi anayasal bir haktır. 1982 Anayasası"nın 36. maddesine göre teminat altına alınan iddia ve savunma hakkı ile adil yargılanma hakkı, hukukî dinlenilme hakkını da içermektedir. Yine İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi"nde de hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde: "(I) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir". hükmü düzenlenmiştir.
    Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Zira, insan onurunun yargılamadaki zorunlu bir sonucu olarak, yargılama süjelerinin, yargılamada şeklen yer almaları dışında, tam olarak bilgi sahibi olmaları, kendilerini ilgilendiren yargılama konusunda açıklama ve ispat haklarını tam ve eşit olarak kullanmaları ve yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermesi gerekir.
    Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve gerekçeler doğrultusunda, dava dilekçesinin davalı ...’ya (temyiz aşamasında vekil tayin ettiği gözetilerek vekiline) usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi, davalıya cevaplarını ve delillerini sunabilmesi için imkan tanınması, daha sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, davalı ...’un hukuki dinlenilme hakkı bertaraf edilip hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalı ..."un yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı ... vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşı temyiz edenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi