Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12334 Esas 2017/1188 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12334
Karar No: 2017/1188
Karar Tarihi: 16.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12334 Esas 2017/1188 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Taraflar arasındaki alacak davasında davacı, davalıdan aldığı mallara karşılık müşteri bonolarını ciro ederek verdiğini ancak davalının bir kısım bonoları takibe koyması sonucu davacının ödeme yaptığını ancak tahsilat icra dosyasına bildirilmeden mükerrer tahsilat için takibin devam ettirilerek davacının araçlarına haciz koydurulduğunu iddia ederek, haksız tahsil edilen 46.258,61 TL\"nin faiziyle tahsili ve bonoların iadesi için dava açmıştır. Mahkeme, davacının davalıya borçlu olmadığına karar vererek davanın kabulüne karar vermiş, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, davacının reeskont faizi istemi doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği belirtilerek hüküm davacı yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri açıklanmamıştır.
19. Hukuk Dairesi         2016/12334 E.  ,  2017/1188 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ve davalı şirket yetkilisi... ile vek. Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı şirket yetkilisi ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, taraflar arasında uzun süreli ticari ilişki olduğunu, davacının davalıdan aldığı mallara karşılık muhtelif tarih ve tutarlı müşteri bonolarını ciro ederek verdiğini, davalının bir kısım bonoları takibe koyması üzerine davacının 9.800 TL haricen ödeme yaptığını ve toplam 6.100 TL"lik bonoların bedelinin ödenmesine rağmen tahsilat icra dosyasına bildirilmeden mükerrer tahsilat için takibin devam ettirilip, davacıya ait araçların üzerine haciz koydurulduğunu, bunun üzerine müvekkilinin icra dosyasına toplam 20.930 TL ödeyerek dosyayı kapatmak zorunda kaldığını, tarafların ticari ilişkinin bitirilmesi hususunda mutabakata varıp, davalıdan alınan bütün malların iadesi, davalının da fazla tahsilatı ödemesi ve elindeki kambiyo senetlerini davacıya iadesi konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkili şirketin edimini yerine getirmesine rağmen davalının fazla ödemeyi ve elindeki bonoları iade etmediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla haksız tahsil edilen 46.258,61 TL"nin 04.01.2010 tarihinden itibaren reeskont faiziyle, keza icra takibine konan bonolara istinaden haricen ödenen 15.900 TL"nin tahsil tarihleri dikkate alınarak reeskont faiziyle tahsiline, davacıya iadesi gereken ve halen davalı elinde bulunan 4 adet bonoların iadesi veya iptali ile bedeli elden ödenen 30.04.2010 tarihli 4.560 TL"lik bononun iadesi veya iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili, 27/06/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 15.856,99 TL arttırmıştır.
    Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi asıl ve ek raporlarına göre, taraflar arasında alım satım ilişkisi olduğu, bu ilişki nedeniyle davacının, davalıdan aldığı mal karşılığı dava konusu senetleri cirolayarak davalıya verdiği, daha sonra aralarında ihtilaf çıktığı ve davacının aldığı malzemeleri davalıya iade faturaları ve iade döküm listeleri ile iade ettiği ancak davalının davacıdan aldığı senetleri takibe koyduğu ve tahsil ettiği, davacının mükerrer ödemeler nedeniyle davalıdan 78.015,60 TL talep edebileceği davaya konu 5 adet bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 78.015,60 TL"nin davalıdan tahsiline, bu alacağın 46.258,61 TL"lik kısmına 24/11/2010 dava tarihinden, 11.112,46 TL"lik kısmına 27/06/2013 ıslah tarihinden, 20.644,53 TL"lik kısmına 22/06/2010 ödeme tarihinden itibaren değişen ve değişecek yasal faiz oranları uygulanmasına, bonolar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, bonoların iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekili dava dilekçesinde reeskont faizi istemiş olup, tarafların tacir oldukları ve işin ticari nitelikte olduğu gözetildiğinde bu yöndeki talebi doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.