5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/16895 Esas 2020/4434 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/16895
Karar No: 2020/4434
Karar Tarihi: 01.06.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/16895 Esas 2020/4434 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, sanık hakkında 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, sanığa yapılan tebligat işlemi usulsüz olduğu için, sanığın eski hale getirme talebi kabul edilerek ve temyiz istemi süresinde yapılan inceleme sonucu, Mahkeme kararı bozulmuştur. Yapılan incelemede, yeni yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun sanık lehine hükümler içerdiği ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, yerel mahkemenin ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığını saptaması ve sonucuna göre uygulama yapması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri; 5607 sayılı Kanunun 3/22. maddesi, 7242 sayılı Kanunun 61. ve 63. maddeleri, 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası ve 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesidir.
19. Ceza Dairesi         2019/16895 E.  ,  2020/4434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünü içerir gerekçeli kararın sanığın savunmasında bildirdiği adres yerine doğrudan nüfus kayıt sisteminde yer alan adresinde Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eski hale getirme talebinin kabulü ile temyiz isteminin reddine ilişkin 10.11.2014 tarihli ek kararın kadırılarak, sanığın öğrenme ile yapmış olduğu temyiz istemi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.