Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6837
Karar No: 2019/5907
Karar Tarihi: 19.11.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/6837 Esas 2019/5907 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil, tazminat ve ecrimisil davasında, davacılar dedelerinin muvazaalı temlikleri sonucu kaydedilmiş taşınmazların miras payları oranında iptalini ve adlarına tescilini, aksi halde tazminat ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir. Mahkeme, tapu iptali isteğini bir kısım taşınmazlar için kabul etmiş, tazminat ve ecrimisil isteğinin bir kısmını kabul etmiştir. Ancak, mahkemenin yeterli araştırma yapmadığına işaret edilerek kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, ayrıca kök mirasbırakanın damadı olan davacıların babası ile aynı akitte pay devrettiğinden bahisle anılan payın muvazaalı dışında bırakılmış olması doğru olmadığına dikkat çekilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri HUMK 428. madde ve Avukatlık Ücret Tarifesi'ne ilişkin detaylar belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2016/6837 E.  ,  2019/5907 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT-ECRİMİSİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tazminat ve ecrimisil isteklerinin de kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.11.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan dedeleri ..."un kayden maliki olduğu tapulu taşınmazlarını kadastro tespitinden önce mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak erkek çocuklarına temlik ettiğini, taşınmazların çeşitli kadastral parsellere revizyon gördüğünü ve imara tâbi tutulduğunu, oluşan imar parsellerinden dava konusu ... ada ... sayılı parselin mirasbırakanın oğlu ... adına tescil edilip onun tarafından danışıklı biçimde davalı eşi ..."ye devredildiğini ileri sürerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı adına kayıtlanan bağımsız bölümlerin tapularının miras payları oranında iptali ve adlarına tesciline, aksi takdirde tazminata ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, temliklerde muvazaa bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 26.03.1954 tarih ... sıra nolu kök tapu kaydı kapsamındaki taşınmazların temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne; 29.01.1960 tarih ... sıra nolu kök tapu kaydı kapsamındaki taşınmazların temlikinde muvazaa bulunmadığı gerekçesi ile bu taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin reddine; tazminat ve ecrimisil isteklerinin de kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların 25.02.1983 tarihinde ölen ...’un mirasçıları oldukları, ... Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas, 1988/96 Karar sayılı dosyasında 18.03.1988 tarihli “Keşif tutanağı-Sulh zaptı” başlıklı belgenin düzenlendiği, ayrıca kök muris ... mirasçılarından ... mirasçıları ile bir kısım davacılar arasında tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı başka bir belgenin daha düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas, 1988/96 Karar sayılı dosyasında düzenlenen ve ... dışındaki davacıların imzasını taşıyan “Keşif zaptı-Sulh zaptı” ve tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belgelerin feragat içerikli bulunmayıp sulh sözleşmesi niteliği taşıdıkları; esasen mirasbırakanın temliklerinin muvazaalı olduğu hususunun mirasçılardan ... tarafından açılan davalar ile de kesinleştiği açıktır.
    Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sulh anlaşmalarının yerine getirilip getirilmediği noktasında toplandığı kabul edilmeli ve uyuşmazlığa bu çerçevede çözüm aranmalıdır.
    Ne var ki, mahkemece bu yönde yeterli bir araştırma yapılmış değildir.
    Hal böyle olunca, yukarıda anılan belgelerdeki beyanların haktan feragat anlamında olmadığı gözetilerek taraflar arasındaki sulhun koşullarının yerine getirilip getirilmediğinin açıklığa kavuşturulması, başka bir anlatımla sulh kapsamında davacılara verilmesi kararlaştırılan taşınmazlar kayden devredilmiş ise davacıların miras paylarını aldıklarının gözetilmesi, aksi halde temliklerin muvazaalı olduğu kesinleştiğine göre ... dışındaki davacıların payları oranında davanın kabul edilmesi, sulh tutanaklarında imzası bulunmayan davacı ...’ın davasının ise her halûkarda kabul edilmesi; sair isteklerin de bu belirlemelere göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Kabule göre de, 29.01.1960 tarih ... no’lu tapu kaydında kök mirasbırakan ...’un, damadı olan ve mirasçısı olarak benimsenen davacıların babası ... ile aynı akitte pay devrettiğinden bahisle anılan pay muvazaa kapsamı dışında bırakılmış ise de, kök mirasbırakanın kızı ve davacıların da annesi olan ...’un kök mirasbırakan ...’tan önce öldüğü, bu durumda eşi olan davacıların babası ...’un kök mirasbırakan ...’un mirasçısı olamayacağı gözetilmek suretiyle kök mirasbırakanın anılan tapu kaydındaki pay devrinin de muvazaa kapsamına alınması gerekirken, hakkın kötüye kullanılmasından söz edilerek kapsam dışında tutulması doğru değildir.
    Tarafların, açıklanan nedenlerden ötürü yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi