Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/24385
Karar No: 2019/17681
Karar Tarihi: 30.09.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/24385 Esas 2019/17681 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/24385 E.  ,  2019/17681 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 05/07/2011 tarihinden itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi ile davalı sitede kapıcı olarak çalışırken iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, fesihten kaynaklanan kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini, müvekkilinin davalı iş yerinde yasada belirtilen sürenin üzerinde çalışmasına rağmen fazla mesai ücretli ile çalıştığı hafta tatili günleri ile bayram ve genel tatil günlerine ait ücretlerin ödenmediği, hak ettiği yıllık izinlerin kullandırılmadığını belirterek kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, davacının müvekkili işyerinde 07:00-09:00, 11:00-13:00 ve 17:00-20:00 saatleri arasında ve pazar günleri ise 08:00-10:00 saatleri arasında çalıştığını, davacının çalışmalarının haftalık 45 saati geçmediğini, dini bayramlarda kesinlikle çalışmadığını, davacıya yıllık izinlerinin kullandırıldığını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu iddia ettiği davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Taraflar arasında öncelikle çözülmesi gereken uyuşmazlık davacı tarafından husumetin doğru davalıya yöneltilip yöneltilmediğidir.
    Bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu usul hukuku değil, dava konusu hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk meselesidir. Bir davanın tarafları o davada gerçekten taraf sıfatına sahip değilse, mahkeme dava konusu hakkın esasına girip karar veremez. Davayı sıfat yokluğundan reddetmesi gerekir. Davacı olma sıfatı dava konusu hakkın sahibine davalı sıfatı ise sübjektif hak kendisinden istenebilecek kişiye aittir. Kuşkusuz bu hak sözleşmeden, haksız fiilden, sebepsiz iktisaptan veya kanundan doğabilir. Taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel teşkil etmekle def"i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve Mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.
    Yönetici, İş Kanunu ve Yönetmeliğin uygulanması yönüyle işveren temsilcisidir. İş Hukuku anlamında ortaya çıkabilecek idari ve yargısal uyuşmazlıklarda yönetici işvereni temsil eder. Böyle olunca kapıcının işveren hakkında açabileceği davanın kat maliki ya da maliklerine karşı açılması gerekse de, Yönetmelikten doğan bu temsil yetkisine göre davanın doğrudan yönetici hasım gösterilerek açılması da mümkündür. Ancak bu halde dahi hükmün doğrudan yönetici hakkında kurulması doğru olmaz. Mahkemece kat maliki ya da malikleri adına yönetici hakkında karar verilmesi gerekir. Zira Yönetmeliğin 4/d maddesine göre, yöneticinin ana taşınmazda üstlendiği görevleri itibarıyla kat maliki ya da maliklerinden tahsil ederek kapıcının İş Kanunundan doğan haklarını ödeme yükümlülüğü vardır.
    Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde Kumru sitesinde kapıcı olarak işe başladığını belirten davacı taraf davasını Kumru Sitesi Apartman yönetimine yönelterek açmıştır. Davacıya ilişkin işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerinde de, davacının işvereni Kumru Sitesi Apartman Yönetimi olarak görülmektedir. Dosyada mevcut 12.03.2014 tarihli genel kurul toplantı tutanağına göre Kumru Sitesi Apartman yönetim kurulunun oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Davacının çalıştığı işyerinde apartman yönetimi olduğu anlaşıldığından apartman yönetimi adına yöneticiye husumetin yöneltilmesi gerekmektedir. O halde Mahkemece 6100 sayılı HMK 124.madde uyarınca davacının davasını doğru hasma yöneltmesi için işlem yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma, ulusal bayram genel tatili ve hafta tatilinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı, ulusal bayram genel tatili ile hafta tatilinde çalışma yapılıp yapılmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatili ve hafta tatili ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatili ile hafta tatili alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda, davalı tarafından dosyaya sunulan belgeye göre çalışma saatleri 07:00-09:00 sabah servisi, 11:00-13:00 öğlen servisi, 17:00-20:00 akşam servisi, 20:00-21:00 çöp toplama saati olarak görünmektedir. Sunulan belgeye göre davacının günlük 8 saat çalışma yaptığı ve haftalık 48 saat çalıştığı anlaşılmaktadır. Haftalık çalışma saati 45 saat olduğundan, davacının haftalık 3 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmelidir. Mahkemece davalı tarafından, davacının çalışma saatlerine ilişkin sunulan belge dikkate alınmadan, davacının fazla çalışma alacağının reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 30.09.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi