16. Hukuk Dairesi 2018/4941 E. , 2020/6489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1972 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 11.12.2017 tarih ve 2015/18953 Esas, 2017/8785 Karar sayılı ilamı ile, "ilgili köy tüzel kişiliği davaya dahil edilmeksizin hüküm kurulmasının isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 23.02.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 7.449,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın ada ve parsel numarası verilerek tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan 23.02.2015 tarihli fen bilirkişi raporunun ekindeki krokide (A) harfi ile işaretlenmiş taşınmaz üzerinde, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davaya konu taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı belirlenmemiş, dava konusu taşınmazın niteliğinin, öncesi itibariyle imar-ihya gerektirip gerektirmediğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin belirlenmesi amacıyla 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor aldırılmamış, yine söz konusu hususların tespiti amacıyla, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi dönemlere ilişkin en az 3 adet hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü"nden getirtilerek üzerinde jeodezi-fotogrametri bilirkişi eliyle inceleme yaptırılmamış, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman, nasıl, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında mahalli bilirkişilerden maddi olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınmamış, taşınmaza komşu 204 ada 1 parsel ve kuzeyinde yer alan 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve dayanakları getirtilerek uygulanmamış, tapu sicil müdürlüğünden davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı sorulmamış ve çifte tapunun önlenmesi amacıyla davaya konu taşınmazın tapu kaydının bulunup bulunmadığı fen bilirkişi krokisi de eklenmek suretiyle ilgili Tapu Müdürlüğü"nden sorularak açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması hukuken mümkün değildir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni kadastro müdürlüğünden sorularak belirlenmeli, taşınmaz bölümüne ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2014 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, ayrıca komşu taşınmazların tespit tutanakları ile dayanakları getirtilmeli, davacının senetsizden edindiği taşınmaz bulunup bulunmadığı Tapu Müdürlüğü"nden sorulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi-fotogrametri mühendisi bilirkişisi, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektirip gerektirmediğini ve imar ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığını komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, haritaların ait oldukları yıllara göre taşınmazın niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe imkan verir ve uygulanan kayıtların kapsadıkları alanları gösterir şekilde krokili rapor aldırılmalı, komşu taşınmazların dayanakları uygulanmak suretiyle davaya konu taşınmazın bulunduğu sınırın ne olarak okunduğunun belirtilmesi istenmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, davaya konu alanın koordinatlı krokisi Tapu Müdürlüğü"ne gönderilmek suretiyle bu alanın tapusunun bulunup bulunmadığı sorulmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.