(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2017/2442 E. , 2021/3621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay Bozma ilamında özetle "Dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıkların çoğunluğunun, çekişmeli taşınmazın 30 yıldır davacı tarafından kullanıldığını; bundan ayrı olarak yerel bilirkişi ..., taşınmazların kardeşler arasında paylaşıldığını; yerel bilirkişi ... ve davacı tanığı ..." in yapılan paylaşım ile çekişmeli taşınmazın davacıya isabet ettiğini beyan ettiği belirtilerek, somut olayda çekişmeli taşınmazın yapılan paylaşım sonunda davacı payına isabet ettiğinin ve böylelikle davacının tek başına dava açma hakkının bulunduğunun kabulü gerektiğinden, Mahkemece öncelikle, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa hükümleri gözetilerek davanın ... ile ... Büyükşehir Belediye Bakanlığına ihbar edilerek davadan haberdar edilmeleri, bu yolla husumet yaygınlaştırılarak taraf koşulunun sağlanması, bundan sonra işin esasına girilerek iddia ve savunma çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... İli ... İlçesi ... Köyü Köy altı mevkinde tapulama harici olan 108 ada içerisinde Fen Bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.818,00 metrekarelik alanın, (B) harfi ile gösterilen 3.273,00 m²"lik alanın tarla vasfıyla, (C) harfiyle gösterilen 8.768,00 m²"lik alanın biçenek vasfıyla aynı adanın son parsel numaraları verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak ... ve ... davaya dahil edilerek yapılan yargılamada hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A, B ve C) harfleriyle gösterilen bölümler üzerinde, davacı lehine Kadastro Kanun"un 14. ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı araştırılmamış; zilyetlik araştırması yapılırken, taşınmazın niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yararlanılmamış; taşınmaz bölümlerinin evveliyatı, kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarına ilişkin somut verilere dayalı açıklama içermeyen tek ziraatçi bilirkişi tarafından hazırlanan zirai raporla yetinilmiş; raporların denetiminin sağlanması amacıyla taşınmaz bölümlerinin her yönünden çekilmiş ve tüm özelliklerini gösterir fotoğrafları dosyaya eklenmemiş; komşu parsellere ait tespit tutanakları ve dayanak kayıtları getirtilerek çekişmeli taşınmaz bölümü yönünü ne olarak okudukları belirlenmemiş ve bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmemiş, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut içerikli beyanları ve yetersiz bilirkişi raporları esas alınarak, taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığı somut olarak ortaya konulmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldıkları Kadastro Müdürlüğünden sorularak belirlenmeli, taşınmaz bölümüne ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve denetimin sağlanması bakımından ilgili sayfanın çıktısı dosya içeresine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2010 yılından 15-20-25 yıl öncesine bulunamadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet hava fotoğrafı getirtilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, taşınmaz bölümlerinin evveliyatı itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar- ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli ve yerel bilirkişi ve tanık sözleri bu yolla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden iseler imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve ihyalarının tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava ve uydu fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümlerinin niteliğini, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten rapor düzenlemesi istenilmeli; teknik bilirkişiye, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini komşularıyla birlikte gösterir şekilde krokili rapor düzenlettirilmeli ve böylelikle zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.