14. Hukuk Dairesi 2016/15979 E. , 2019/6360 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.11.2015 gününde verilen dilekçe ile TMK"nin 612. maddesine göre terekenin tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili,...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/299 Esas sayılı dosyasında davalıların murisi aleyhine tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, yargılama devam ederken davalıların murisi Veli İşler’in 25.11.2013’te vefat ettiğini, davalı mirasçıların...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1640 Esas, 2014/149 Karar sayılı ilamıyla mirası reddettiklerini, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/299 Esas sayılı dosyasında ara kararla TMK"nin 612. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesine başvurmaları için kendilerine süre verildiğini belirterek murisin mirasının TMK’nın 612. maddesine göre tasfiye edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davada yargılama evresinde vefat eden ..."in 1. derece mirasçıları mirasını reddetmiş olmaları karşısında 2. derece, 3. derece zümre mirasçılarına mirasın geçeceği ve en son devletin mirasçılık sıfatı kazanacağı durumuna binaen adı geçen mirasçıların belirlenip davaya dahil ettirilmeleri ve böylece taraf teşkilinin sağlanacağı, dolayısıyla eda davası olarak açılmış olan tapu iptali ve tescili davası münasebetiyle murisin terekesinin tasfiyesini içeren talebin "dinlenebilirlik" nitelikte olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Muris Veli İşler, 25.11.2013 tarihinde vefat etmiş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddolunmuştur.
TMK"nun 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır.
Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır.
Muris Veli İşler’in 25.11.2013 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK"nun 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İİK"nun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır. Öyleyse, mahkemece iflas masası teşkil edilip (m. 208), iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten (m. 208/3) sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesi, terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217); en son olarak da yürütülecek işlemlerin sonucuna göre iflasın kapanmasına (m. 254) karar verilebileceği göz önüne alınmalıdır.
Somut olayda mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan ve hiç bir araştırma yapılmadan karar verildiği anlaşıldığından yukarıda belirtilen yasal hükümlerin yerine getirildiği söylenemez.
Mahkemece, iflas dairesi oluşturularak terekenin defterinin tutulması ve murisin kayden ve irsen taşınmaz maliki olup olmadığının usulünce araştırılması, borçlarının tespit edilmesi, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verilerek seçilecek yönteme göre işlemlerin yapılması; terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217) gerekirken, anılan hususlar yerine getirilmeksizin eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 08.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.