17. Hukuk Dairesi 2016/8594 E. , 2019/4521 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davacı ...’ün destekten yoksun kalma tazminat talebinin kabulü ile manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinden ..."ün oğlu ve diğer müvekkilinin ise kardeşi olan ...; trafik kayıtlarında davalılardan ... adına kayıtlı 57 HA 468 plakalı ve diğer ..."nin sevk ve idaresindeki hususi araç ile 27/07/2005 tarihinde geçirdikleri trafik kazası neticesinde 29/07/2005 tarihinde 20 yaşında vefat ettiğini, ...."ün vefat ettiği trafik kazası olayında davalılardan ... araç sahibi olarak Karayolları Trafik Kanunu hükümlerince diğer davalı ... ise Borçlar Kanunu haksız fiil hükümleri gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müteveffa ...."ün ölüm olayı ile ilgili olarak ...Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2007/6 Esas ve 2007/23 Kararı ile davalılardan ... hakkında bilinçli taksir ile birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak suçundan dolayı ceza hükmü kurulduğunu ve bu kararın kesinleştiğini, müvekkillerinden ... 27/10/1995 tarihinden önce eşini kaybettiğini ve ardından 10 yıl sonra da eşinden sonra
evinin direği olarak gördüğü tek erkek evladını trafik kazasında yitirdiğini, diğer müvekkili ... ise tek kardeşini bu trafik kazasında yitirdiğini, müvekkili ... için fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 30.000,00 TL manevi tazminat ve ... için ise 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere neticeden toplam 41.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın ..."ün ölüm tarihi olan 29/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ..."ün destekten yoksun kalma tazminat talebinin kabulü ile, 9.392,43 TL"nin 1.000,00 TL"si için 29/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 8.392,43 TL"si için ıslahta faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."e verilmesine; davacı ..."ün manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın 29/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."e verilmesine; davacı ..."ün manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 29/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."e verilmesine karar verilmiş, karar davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükmedilen maddi tazminata ıslah edilen kısım için faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...’e verilmesine karar verilmiştir. Haksız eylem
faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faiz isteme hakkına sahiptir. Davacı dava dilekçesinde olay tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. O halde mahkemece davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, ıslahta faiz talebi olmadığından faize hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
3-Davalı ... Vekili temyizine gelince. Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve kusur oranı dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı ... vekilinin sair temyizlerinin reddine; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile
hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ..."e geri verilmesine 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.