Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11600
Karar No: 2019/5905
Karar Tarihi: 19.11.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/11600 Esas 2019/5905 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, mirasbırakan babaları tarafından dava konusu taşınmazı mirastan kaçırmak amacıyla davalıya temlik edildiğini iddia ederek tapu iptali-tescil istemişlerdir. Mahkeme, temlikin mirastan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı gerekçesiyle davayı kabul etmiştir. Ancak, dinlenen tanıkların beyanları ve bedel farklılığı gibi unsurları dikkate alarak mirasbırakanın temlik işlemini mirastan kaçınmak amacıyla gerçekleştirdiği iddiasının kanıtlanamadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, davacıların talebi reddedilmiştir. Kararın gerekçesinde, miris muvazaası kavramı ve ispat yükü hükümleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2016/11600 E.  ,  2019/5905 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.11.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan babaları ..."ın dava konusu ... nolu parselini dava dışı oğlu ... lehine mirastan kaçırmak amacıyla ..."un emanetçisi konumundaki davalı ..."a temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, taşınmazın satışının muvazaalı olmadığını, bedelini ödeyerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin mirastan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ... ada ... parsel sayılı(9333 m2. evli bağ) taşınmazın 313/15360 payı mirasbırakan ... adına kayıtlı iken 23.05.2014 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik edildiği; mirasbırakanın 19.11.2014 tarihinde öldüğü, geride 6 çocuğunun (kızları ... ve ... ile oğulları ..., ..., ... ve ...) kaldığı; eldeki davanın, mirasbırakanın ... dışındaki çocukları tarafından üçüncü kişi konumundaki ... aleyhine açıldığı, ... 1. Sulh H.M"nin 2014/45 sayılı tereke tespit kararından; mirasbırakanın dava konusu taşınmaz dışında .... ..."da ... nolu parselinin, ... ..."da ... nolu parselinin bulunduğu; ayrıca, ... ... ilçesinde ... ve ... nolu parsellerde paydaş olarak pasif kaydının yer aldığı; Halkbank hesabındaki 917.000TL paranın 03.12.2014"te varislerine ödendiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Hemen belirtilmelidir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de, Ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı hususlarının araştırılmasında ve satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun(TMK) 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." şeklinde yer alan hükümlerle, açılmış bir davada ispat yükünün kural olarak davacıya yüklendiği tartışmasızdır.
    Somut olayda, dinlenen davacı tanıklarının beyanları taşınmaz temlikinin mirastan mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde yapıldığı yönünden kanaat uyandırıcı içerik taşımadığı, bedeldeki farklılığın da tek başına muvazaanın ispatı için yeterli sayılamayacağı husularıyla birlikte yukarıda değinilen ilke ve olgular değerlendirildiğinde mirasbırakanın dava konusu taşınmazdaki payını davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amacıyla gerçekleştirildiği iddiasının sübuta ermediği sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabul edilmesi isabetsizdir.
    Davalının, açıklanan nedenden ötürü yerinde bulunan temyiz itirazının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi