11. Hukuk Dairesi 2018/2718 E. , 2019/4225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27/03/2018 tarih ve 2017/319-2018/196 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ortağı ve müdürü..."ın yetkilerinin büyük bir kısmını babası olan davalı ..."a devrettiğini, davalının bu yetkilerle şirket adına müşterilerle görüşüp teklifler hazırladığını, şirket faturalarını imzaladığını, davalı ...’ın sürekli aynı sektörde faaliyet gösteren davalı şirketle görüşmesinden şüphelenilmesi üzerine ortaklar kurulu kararı ile..."ın müdürlükten azledildiğini, davalı ..."ın da yetkilerinin iptal edildiğini, davalının birkaç gün sonra davalı şirkette işe başladığını, davalının müvekkil şirketten ayrılırken müvekkil şirketin bilgilerini, müşteri listesini, teklif formlarını vs götürdüğünü, bunları davalı şirket yararına haksız olarak kullandığını, müvekkil şirketin tekliflerinin altında teklif vererek müşterileri davalı şirkete çektiğini ileri sürerek, davalıların haksız rekabeti nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 15.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini, kararın ilanını talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini toplam 25.850,10 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı şirket vekili; bahsedilen olaylarla hiç bir ilgilerinin olmadığını, haksız rekabet iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; kendisine verilen yetkiler kapsamında faturaları imzaladığını, mal alımına baktığını, teklifler hazırladığını, davacı şirketten, iddia edilen suçlamalardan dolayı ayrılmadığını, davacı şirket müdürüyle verilen ortak karar neticesinde ayrıldığını, davacı şirketten bilgi yahut belge almadığını, ayrıldıktan sonra önceden teklif verdiği dava dışı şirkete, istem üzerine tekrar teklif verdiğini ancak anılan şirketin kendisiyle değil davacıyla iş yaptığını belirtmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; dosya arasında mevcut ek bilirkişi raporu doğrultusunda davacının işe başladığı 01.04.2012 tarihi ile dava tarihi arasında kazanç kaybı olarak talep edebileceği maddi tazminat miktarının 4.308,35 TL olduğu, kişilik haklarının zarar görmesini gerektirecek manevi bir zararın varlığının davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 4.308,35 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.