Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17997
Karar No: 2019/6358
Karar Tarihi: 08.10.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17997 Esas 2019/6358 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, muris'in terekesinin borca batık olduğunu ve mirasın hükmen reddedilmesi gerektiğini iddia ederek dava açmıştır. Davalı vekili ise, davanın zamanında açılmadığını ve murisin borcu bulunduğunu belirterek davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davayı kabul etmiş, ancak davalı vekili temyiz etmiştir. Karar, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu'nun 605/2. maddesi gereği, ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilen miras bırakanın mirası reddedilmiş kabul edilir. Miras reddedilmediyse, mirasçılar ödemeden aczin tespiti talebinde bulunabilirler. Mirasın reddine ilişkin dava alacaklılara karşı görülür ve davanın açıldığı zamanki ikametgah yargı yetkisine sahip mahkeme tarafından karara bağlanır. Ayrıca, mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Kararda belirtildiği gibi, murisin malvarlığı, borçları ve mirasçıların davranışları gibi unsurların araştırılması gerekmektedir. Terekenin açıkça borca batık olup olmadığının, icra takibi sonucu aciz vesikası düzenlenip düzenlenmediği gibi unsurlar araştırılmalıdır. Ayrıca, TMK'nin 610/2. maddesine göre mirası reddetme hakkı bulunmayan mirasçıların davranışları da araştırılmalıdır.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 605/2, 606 ve Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası.
14. Hukuk Dairesi         2016/17997 E.  ,  2019/6358 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21/12/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/10/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 14.09.2002 tarihinde vefat eden muris ...’in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın ölüm tarihinden itibaren 3 ay içerisinde açılmadığını, murisin vadesi gelmiş 21.839,41TL borcunun bulunduğunu, dava şartlarının mahkemece araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, TMK"nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozma ilamı gereği tam olarak yerine getirilmemiş olup yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
    Somut olayda, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrimenkul, menkul ve araç olup olmadığı, murisin davalıya ölüm tarihi itibariyle borç miktarının ve borcun kaynağının araştırılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece yapılması gereken iş, murisin 14.09.2002 tarihi itibariyle tapuda gayrimenkul kaydının, bankalarda mevduat hesabının ve trafik sicilinde araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu, banka ve emniyet müdürlüklerine yazı yazılmalıdır. Terekenin pasifinin belirlenmesi amacıyla da murisin 14.09.2002 tarihi itibariyle borçlarının tespiti sağlanmalıdır. Ayrıca, TMK’nin 610/2. maddesine göre terekeyi sahiplenen mirasçıların mirası reddetme hakkı bulunmadığından davacı mirasçıların mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadıkları da araştırılmalıdır. Terekenin ve davacıların durumu net olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Ayrıca, davacının Av. ...’a verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
    Kabule göre de, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesine göre davalı idare harçtan muaf olmasına rağmen harçtan sorumlu tutulmuş olması da doğru değildir.
    Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi