Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/1624
Karar No: 2015/1123

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1624 Esas 2015/1123 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/1624 E.  ,  2015/1123 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Uşak 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 11/04/2013
    NUMARASI : 2013/235-2013/477

    Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 08.03.2012 gün ve E:2010/164, K:2012/240 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi"nin 17.01.2013 gün ve E:2012/23118, K:2013/609 sayılı ilamı ile;
    (...Davacı vekili dilekçesinde; davacı bankaya dava dışı şirketin SSK prim ödemesi yapması talimatını verdiğini; ancak davacı tarafından sehven davalının 4.096 TL prim ödemesinin yapıldığı, buna ilaveten bu meblağın davacıya iade edilmemesi sebebiyle dava dışı şirketin SSK prim borcu ile ilgili olarak ayrıca 5.572,93 TL daha SSK"ya ödendiği, böylece davalının sebepsiz zenginleştiği, davalının bu tutarları ödemekten kaçınması üzerine tahsili için girişilen takibe kısmi itirazın (4.096 TL dışında) iptali ve inkar tazminatının tahsili istenmiştir.
    Davalı vekili cevabında; davalının, asıl alacağa (4.096 TL) itiraz etmeyip ödediğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; 4.096,30 TL"nın ödendiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, sebepsiz zenginleşenin ise her zaman mütemerrit olduğu ve takipten önce kanuni faiz istenebileceği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davalı vekili temyiz etmektedir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için, zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmaksızın temerrüdü aranır.
    BK.101/1.maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Bu nedenle, sebepsiz zenginleşmede gecikme faizi yürütülebilmesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ya da aleyhine dava açılması vb. sureti ile temerrüde düşürülmesi gerekir.
    Somut olayda; davacının, usulüne uygun bir ihtarname ile ya da icra takip tarihinden önce herhangi bir şekilde davalıyı temerrüde düşürdüğü ispatlanamadığına göre, icra takip tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediği halde, mahkemece yanılgılı gerekçe ile sebepsiz zenginleşenin her zaman mütemerrit olduğu belirtilerek, icra takibinde talep edilen 5.091,93 TL ve 104,74 TL işlemiş faize yönelik itirazın da iptalini içerir şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...)
    gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDENLER: Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, genel haciz yoluyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Yerel Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçelerle bozulmuştur. Bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş; davacı banka vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş ise de, dosya bu inceleme yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmeyerek, bozma sonrası tensip zaptı ile duruşma günü verilerek yargılamaya devam edilip, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme hükmü, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosya kapsamından bozmaya konu miktarın; 5.091,93 TL + 104,74 TL=5.196,67 TL işlemiş faiz olduğu anlaşılmakta olup 2013 yılı itibariyle karar düzeltme sınırı 11.100 TL.dir.
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmede işin esasının incelenmesine geçilmeden önce, 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III. maddesi uyarınca (hem miktar itibariyle hem de maddede sayılan istisnai davalardan bulunmaması nedeniyle eldeki davada) davacı banka vekilinin karar düzeltme isteminin incelenebilmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekip gerekmediği hususu önsorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, yerel mahkemece direnme olarak adlandırılan karar, Özel Daire bozma ilamına karşı oluşturulmuştur. Davacı banka vekilinin, bozma ilamına karşı başvurduğu karar düzeltme istemi Özel Dairece incelenmemiştir.
    Öyleyse davacı banka vekilinin bozma ilamına karşı başvurduğu karar düzeltme isteminin Özel Dairece incelenmesi gerekir. (Hukuk Genel Kurulunun 26.06.2013 gün ve E:2013/12-739, K:2013/874; 26.03.2014 gün ve E:2013/6-2088, K:2014/398 sayılı ilamları).
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmelerde azınlıkta kalan bir kısım üyelerce; kararın sulh hukuk mahkemesince verilmesi, miktar itibariyle bozma ilamının karar düzeltme sınırının altında bulunması, miktar itibariyle karar düzeltme yolunun açık olduğu istisnai davalardan bulunmaması nedeniyle karar düzeltme yolunun kapalı olduğu, usul ekonomisi gereği bu usule aykırılığın eleştirilerek, işin esasının incelenmesine geçilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de; Kurul çoğunluğunca yukarıda belirtilen emsal kararlar da gözetilerek bu görüş benimsenmemiştir.
    Hal böyle olunca; davacı banka vekilinin bozma ilamına karşı başvurduğu karar düzeltme isteminin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle, davacı banka vekilinin, bozma ilamına karşı başvurduğu karar düzeltme isteminin incelenmesi için dosyanın 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 01.04.2015 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi