5. Hukuk Dairesi 2015/26562 E. , 2016/6552 K.
"İçtihat Metni"
TARİHİ : 12/03/2009
NUMARASI : 2008/585-2009/156
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 06.05.2015 gün ve 2014/28990 Esas - 2015/10246 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada; mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizce onanmış, davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; dava konusu taşınmaz hakkında daha önce kamulaştırma Kanununun 27. maddesine göre inceleme yapılarak taşınmazın değerinin belirlendiği ve acele el koyma kararı verilerek belirlenen bedelin bankada bloke edildiği, Kamulaştırma Kanununun 8. maddesi gereğince davalılara pazarlığa çağrı için davetiye gönderildiği ve bunun yanı sıra kamulaştırma bedelinin tespiti ve tesciline yönelik dava dilekçesinin de davalılara tebliğ edildiği bu kez yapılan incelemede anlaşılmıştır.
Bu nedenle, davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne Dairemizin 06.05.2015 gün ve 2014/28990 - 2015/10246 sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava ön şartı yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; dava konusu taşınmaz hakkında daha önce kamulaştırma Kanununun 27. maddesine göre inceleme yapılarak taşınmazın değerinin belirlendiği ve acele el koyma kararı verilerek belirlenen bedelin bankada bloke edildiği, Kamulaştırma Kanununun 8. maddesi gereğince davalılara pazarlığa çağrı için davetiye gönderildiği ve bunun yanı sıra kamulaştırma bedelinin tespiti ve tesciline yönelik dava dilekçesinin de davalılara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
4650 sayılı Kanun’la, 2942 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle; kamulaştırmanın uluslararası normlara ve Anayasa’ya en uygun ve en süratli bir şekilde sonuçlandırılması ve değişiklikten önceki Kanunda kamulaştırma işlemlerindeki kural hataları nedeniyle meydana gelen gecikmelerin önüne geçilmesi amaçlanmış olmasına göre, bu aşamada mahkeme önünde görülmekte olan davanın reddedilip, yeniden kamulaştırma işlemlerinin baştan yapılmasının istenmesi, Kanunun gerek özüne gerekse sözüne aykırı olacaktır.
Kaldı ki, tapu malikinin görülmekte olan davaya katılıp, bedel tespiti yönündeki haklarını savunması da her zaman mümkündür. Bu bağlamda, 27.madde kapsamında belirlenen ve delil tespiti niteliğinde olan bedel tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte değildir.
Bu durumda davacı idare tarafından, Kamulaştırma Kanunu’nun 7. ve 8. maddelerinde sayılan ön şartların usulüne uygun olarak yerine getirildiğinin kabulü ile işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.