16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5456 Karar No: 2019/1033 Karar Tarihi: 19.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5456 Esas 2019/1033 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verdi. Temyiz eden sanık ve müdafii, başvurunun süresi ve kararın niteliği gibi unsurları dikkate alarak reddedildi. Dosya incelendiğinde ise Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtildi ve diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu sonucuna varıldı. Usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve yargılama sürecinde ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği tespit edildi. Karar, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 63, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri uyarınca verildi.
16. Ceza Dairesi 2018/5456 E. , 2019/1033 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 63, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; Tanık beyanları da dikkate alındığında, dosya kapsamındaki diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.