Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7445
Karar No: 2017/1176
Karar Tarihi: 15.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7445 Esas 2017/1176 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı ve davalı arasındaki taşınmaz devrine ilişkin sözleşmede, devirden sonraki döneme ait resmi yükümlülüklerin davalıda olduğu belirtilmiştir. Davacının prim borcunun tamamının ödenmesine rağmen davalı itiraz etmiştir. Mahkeme, noter devir senedinin tarihinden sonraki eksik işçilik bildirimi nedeniyle tahakkuk eden prim, gecikme zammı ve idari para cezalarının davalıya ait olduğuna karar vermiştir. Ancak, davacının talebi dikkate alınmadan alacağın tahsili biçiminde hüküm kurulmuştur ve bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 147, 147/1, 147/2, 327 ve 147/2, 308-1, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 138, 138/1 ve 138/2, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu m. 29.
19. Hukuk Dairesi         2016/7445 E.  ,  2017/1176 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ise de duruşma isteminin miktardan reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı asıl, davalı ile düzenleme şeklinde 29/02/1996 tarihli taşınmazın devri sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmeye göre devirden sonraki döneme ait resmi yükümlülüklerin davalı alıcıda olduğunu, 1998 yılında SSK tarafından eksik işçilik bildirimi nedeniyle adına prim ve ceza tahakkuk ettirildiğini, borcun tamamının ödendiğini, ödenen miktarın devirden sonraya ait olduğunu, bu nedenle davalının sorumluluğunun bulunduğu, yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı asıl, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, cezaların ve eksik primlerin binanın kendisi tarafından satın alınmasından önceki döneme ait olduğunu, inşaatı % 80’ni tamamlanmış olarak aldığını, daha sonra % 20’lik kısım için tahakkuk eden sigorta primlerini ödediğini savunarak davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi heyet raporuna göre, davanın kısmen kabulune, itirazın 448.10 TL lik kısmının iptaline, bu miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.03.2012 tarih, 2012/15445 Esas ve 2013/4160 Karar sayılı bozma ilamında; Taraflar arasında düzenlenen 29/02/1996 tarihli ve 3494 sayılı düzenleme şeklinde devir senedi başlıklı noter devir senedinin 7. maddesinde; " Bu tarihe kadar olan tüm resmi kurumlardaki yükümlülükler satıcıya bu tarihten sonrakiler alıcıya aittir" şeklinde hükmün bulunduğu görülmektedir.Dosyada bir örneği bulunan SSK Genel Müdürlüğü Sigorta Teşfiş Kurulu Başkanlığı Kayseri Grup Başkanlığı"na hitaben yazılan 23/12/1997 tarihli sigorta müfettiş raporu ile Sosyal Sigortalar Kurumu Kayseri Sigorta Müdürlüğü"nce ... Sulh Ceza Mahkemesi"ne hitaben yazılan 24/06/1998 tarihli ve ... sayılı yazı içeriklerinden dava konusu edilen eksik işçilik bildirimi nedeniyle tahakkuk eden prim, gecikme zammı ve idari para cezalarının taraflar arasında düzenlenen noter devir senedi tarihi olan 29/02/1996 tarihinden sonraki döneme ilişkin olduğu anlaşıldığından noter devir senedinin 7. maddesi hükmü
    uyarınca davalının sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece davacının ödemek zorunda kaldığı bu bedelleri davalıdan talep etmekte haklı olduğu gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ” gerekçesiyle bozulmuş,mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne, ... İcra Müdürlüğü’nün 2008/193 Esas sayılı dosyasında davalının borca yaptığı itirazın iptali ile 7.251,6 TL"nin takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.02.2015 tarih,2014/16668 Esas ve 2015/2686 Karar sayılı bozma ilamında; “Mahkemece, hüküm fıkrasında ""davacının davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile ... İcra Müdürlüğü 2008/193 Esas sayılı dosyasında davalının borca yaptığı itirazın iptali ile 7.251,6 TL"nin takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine..."" şeklinde hem itirazın iptali biçiminde hem de alacağın tahsili biçiminde hüküm kurulması doğru olmayıp infazda tereddüt yaratacağından davanın niteliğine uygun şekilde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuş,mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile Yahyalı İcra Müdürlüğü 2008/193 Esas sayılı dosyasında davalının borca yaptığı itirazın iptali ile 7.251,6 TL"nin takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine bu kez Dairemizin 26.02.2015 tarih,2014/16668 Esas ve 2015/2686 Karar sayılı bozma ilamı ile; “Mahkemece, hüküm fıkrasında ""davacının davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile ... İcra Müdürlüğü 2008/193 Esas sayılı dosyasında davalının borca yaptığı itirazın iptali ile 7.251,6 TL"nin takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine..."" şeklinde hem itirazın iptali biçiminde hem de alacağın tahsili biçiminde hüküm kurulması doğru olmayıp infazda tereddüt yaratacağından davanın niteliğine uygun şekilde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle verilen karar bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalının takip öncesinde temerrüde düşürüldüğüne ilişkin yazılı bir belgenin olmadığı, dava konusu alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütmek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,7.251,60 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava dilekçesinde alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına yönelik istemde bulunmuştur. Mahkemece davanın niteliğine uygun bir şekilde karar verilmesi gerekirken davacının talebi dikkate alınmaksızın alacağın tahsili biçiminde hüküm kurulması doğru görülmemiş,hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi