Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17886
Karar No: 2014/24430

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/17886 Esas 2014/24430 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir dava dosyasında, boşanmış bir kadın ve çocuklara ödenen ölüm aylıklarının kesilmesi ve sonradan geri alınması yönünde yapılan bir borç tahakkuku işlemine karar vermiştir. Ancak, davalının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlenmesi nedeniyle yapılan bu işlem, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 56. maddesinde yer alan \"Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir.\" hükmüne dayandırılmaktadır. Ancak, 5510 sayılı Kanun'un uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği öngörülmektedir. Bu nedenle, mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olup, bozulması gerekmektedir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 1479 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun, 2925 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun, 2926 sayılı Bazı Alacakların Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na Dair Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu.
10. Hukuk Dairesi         2014/17886 E.  ,  2014/24430 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Yalova İş Mahkemesi
    Tarihi : 21.05.2014
    No : 2013/327-2014/196

    Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hakkında verilen boşanma kararı 28.03.2002 tarihinde kesinleşen davalıya, 21.06.1987 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle, davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle kesilerek, 01.11.2008-01.12.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuku işlemi tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlarda yer almamakla birlikte ilk kez 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlığını taşıyan 56"ncı maddesinin ikinci (son) fıkrasında düzenlenen davanın yasal dayanağı niteliğindeki norm 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş, fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    5510 sayılı Kanun, önceki sosyal güvenlik yasalarını birleştiren temel yasa niteliğinde olduğundan, gerek değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan, gerekse geçici ve geçiş hükümlerinin yer aldığı maddelerle birlikte ele alınıp değerlendirmeye tabi tutulduğunda ise; Kanunun “Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı geçiş hükümleri” başlığını taşıyan geçici 1"inci ve “5434 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri” başlıklı geçici 4"üncü maddeleriyle, kanun koyucu tarafından, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde yukarıda belirtilen beş adet sosyal güvenlik kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle hak sahiplerine bağlanan aylığın, durum değişikliği sebebine bağlı olarak kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, yine anılan kanun hükümlerinin esas alınması gerektiği benimsenmiştir. Ancak söz konusu
    kanunlarda, boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusu, aylığın bağlanması engeli veya kesilmesi nedeni olarak öngörülmemiştir. Dolayısıyla davanın yasal dayanağını oluşturan 56’ıncı maddesindeki uygulama ilk kez 5510 sayılı Yasa ile getirilmiştir.
    5510 sayılı Yasanın “Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri” başlıklı 101 madde hükmüne göre ise, 5510 sayılı Yasada aksine bir düzenleme bulunmayan durumlarda, bu yasa hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği öngörülmüştür.
    Kaldı ki temyize konu eldeki davada, dosya kapsamından, hak sahibi kız çocuğu sıfatı bulunan davalıya, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre sigortalı babası üzerinden ölüm aylığının bağlandığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde yapılması gereken iş, davaya konu uyuşmazlıkta iş mahkemelerinin görevli olması nedeniyle, davanın esasına girilerek yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu, Adli yargının görevli olduğu gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle "davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle usulden reddine" karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi