11. Ceza Dairesi 2017/12554 E. , 2019/7567 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
A)Resmi belgede sahtecilik suçuna yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkeme’nin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer talepleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 tarihli, 2000/8-151/304 sayılı kararında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği; sanığın sabıka kaydında yer alan ve daha ağır cezayı içeren Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/435 esas ve 2012/137 karar sayılı TCK’nin 158/1-f. maddesinden verilen 3 yıl hapis cezasını içeren ilam yerine, daha az cezayı içeren aynı mahkemenin aynı esas ve karar sayılı, TCK’nin 204/1. maddesinden verilen 2 yıl hapis cezasını içeren ilamının tekerrüre esas alınması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK"nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerine ""Sanığın, Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/435 esas ve 2012/137 karar sayılı TCK’nin 158/1-f. maddesinden verilen 3 yıl hapis cezasını içeren mahkumiyet hükmü tekerrür oluşturduğundan, TCK’nin 58/6-7. maddeleri uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; aleyhe temyiz bulunmadığından, 1412 sayılı CMUK"nin 326/son ve 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine,
B)Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçuna yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 268. maddesinde tanımlanan, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak başkası hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerekir;
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; başka suçtan hakkında yakalama kararı bulunan sanığın yakalanması için yapılan çalışmalarda sanığın yakalandığı, kendisini ... olarak tanıttığı ve bu kişi adına düzenlenmiş ve üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu suça konu sürücü belgesini ibraz ettiği, sonrasında gerçek kimlik bilgilerini söylediği anlaşılmakla; sanığın işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak başkası hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamadığı, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu mahkumiyetine hükmolunması yasaya aykırı,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.