Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5542
Karar No: 2018/9333
Karar Tarihi: 15.10.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/5542 Esas 2018/9333 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/5542 E.  ,  2018/9333 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalının ... Barosu avukatlarından olduğunu, aleyhine ... 17.Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1072 Esas sayılı dosyasıyla açılan davadan dolayı savunma görevini üstlendiğini, davalının avukatlık görevini Avukatlık Kanununun 34.maddesinde yer alan özen borcuna uygun olarak yerine getirmediğini, son celseleri takip etmediğini, gerekli savunmaları yapmadığını, gerekçeli kararın davalıya tebliğ edilmesine rağmen kararı temyiz etmediğini, kararın kesinleştiğini, bu karardan dolayı haberi olmadığından 1 yıl 6 ay süre hapiste yattığını ve vesayet altına alındığını, vasisi olan ablasının davalı avukatı ... 10.Noterliğinin 11/03/2011 tarih ve 2539 numaralı azilnamesi ile azlettiğini, temyiz süresinin geçmesinden sonra ceza dosyasının temyiz edildiğini, ancak temyiz istemi süresinden sonra olduğundan temyiz talebinin reddedildiğini, ceza dosyasında 3.000,00 TL para cezasını ödediğini, öncesinde öğretmenlik yaptığını, ancak ceza yargılaması sonucu kesinleşen dolandırıcılık suçundan dolayı memuriyetten çıkarıldığını ve aylık maaş ve gelirlerinden mahrum kaldığını, maddi ve manevi olarak sıkıntılar yaşadığını, bu nedenle de; 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın, ceza dosyasındaki kararın kesinleştiği 11/03/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, ceza dosyasının temyiz edilmemiş olmasının sonucu değiştirmeyeceğini, zira davacının hem savcılık hem de mahkeme huzurunda vermiş olduğu ifadesinde dava konusu karşılıksız çekteki imzanın kendisine ait olduğunu açıkça ifade ettiğini, davacının kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 3.729,48 TL maddi tazminat 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 8.729,48 TL tazminatın 11/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, davacı hakkında açılan ceza davasında kendisini temsil etmek üzere vekil tayin ettiği davalı avukatın gerekçeli kararın tebliğine rağmen aleyhine verilen kararı temyiz etmemesi üzerine, kararın kesinleşmesi ve bu nedenle, memuriyetten çıkarılması nedenyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini dilemiş ve davacının ceza mahkemesi dosyasında dosyaya konu sahte çekte bulunan imzayı kabul etmesi nedeniyle, kararın temyiz edilmesinin sonucu değiştirmeyeceği savunmasında bulunmuştur.Mahkemece bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi raporunda; ... 17.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/1072 Esas 2009/362 Karar sayılı kararının kesinleşme tarihinin 11.03.2010 olduğunu, davacının görevine son verilmesi ve maaşının kesilmesi gereken tarihin 11.03.2010 olduğunu, buna karşılık davalı kararı temyiz etmiş olsaydı kararın temyiz incelemesi için geçecek süre ile kararın kesinleşmesi ve davacının görevine son verilerek maaşının kesilmesi tarihinin yaklaşık 1.5 yıllık süre kadar ertelenecek olduğunu, buna göre davacının son aldığı maaş üzerinden 1.5 yıl için 3.729,48 TL zararı olduğunu bildirmiş ve mahkemece bu rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. ... 17.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/1072 Esas sayılı dosyasında; davacı ..."nun sanık olarak yargılandığı, sanığın temsile yetkili ve mesul müdürlüğünü yaptığı ... Mob.Dek. Nak. İnş. Tur. San. Ve Tic. Ltd.Şti. namına çek keşide ettiği, 10.09.2005 tarih 2.781,00 TL meblağlı çekin 15.09.2005 tarihinde ibraz eildiğinde ""keşideci imzasının şirketi temsile yetkili kişi olmadığı"" gerekçesiyle ödeme yapılmadığı, sanığın suça konu çekte imza sirküsünde bilinen imzadan farklı ilk bakışta farkedilecek şekilde değişik bir imza kullanması, aynı zamanda çekin ibrazı tarihinde karşılığının bulunmaması, suça konu çekte 4814 sayılı yasa ile değiştirilen 3167.sayılı yasanın 3.maddesinde bulunması zorunlu gereken unsurlardan vergi numarasının bulunmaması, çek karnesinin 2003 yılında sanığa teslim edildiği, iade edilmesi yönündeki ihtara rağmen bankaya iade edilmediği, bu haliyle sanığın ödenme kabiliyeti olmayan çek keşide etmek suretiyle durumdan haberi olmayan şirkete karşı hileli davranışlarda bulunarak kandırdığı ve haksız menfaat elde ettiği gerekçesiyle ""banka aracı kılınarak dolandırıcılık suçu"" olma ihtimalinin de araştırıldığı, ancak Yargıtay İçtihatları gereği çekte tüm unsurlar mevcut olmadığından nitelikli dolandırıcılık sayılmayarak salt dolandırıcılık suçu sebebiyle 1 yıl 6 ay hapis ve günlüğü 30,00 TL"den 100 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın savunmasında; imzanın kendisine ait olduğunu, çekte bulunması gereken vergi kimlik numarasının bulunmadığını bilmediğini, banka tarafından kendisine herhangi bir uyarı yapılmadığını, çek bedelinin imzanın benzememesi sebebiyle ödenmediğini, çekin geçerli olmadığını, bu nedenle beraatini istediğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının ceza dosyasındaki ifadesi ve imzanın kendisine ait olduğunu ikrar etmesi hususunun da dikkate alınarak, eğer ceza dosyası davalı tarafça süresinde temyiz edilseydi sonucun değişip değişmeyeceği hususunun değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve yanılgılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Bozma nedenine göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının Reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 3.bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 447,24 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 27,70 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi