7. Ceza Dairesi 2018/13901 E. , 2021/4024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/7. maddesinde "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir." hükmünün yer aldığı, UYAP kayıtlarında yapılan incelemede; dosyada da bir örneği mevcut olan Tutak Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 08/06/2011 tarih ve 2011/212 Esas sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında dava konusu 23/04/2011 tarihli eylem nedeniyle dava açılmış olduğu, açılan dava sonucunda Tutak Asliye Ceza Mahkemesince 13/06/2013 tarih ve 2011/171 Esas, 2013/147 K sayılı karar ile sanık hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 18/07/2013 tarihinde kesinleştiği, sanık hakkında yine aynı olay nedeniyle Karayazı Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 05/03/2012 tarih ve 2012/82 Esas sayılı iddianamesi ile incelemeye konu bu kamu davasının açıldığı ve sanığın mahkumiyetine karar verildiği, bu nedenle sonraki tarihli (05/03/2012 tarihli) iddianame ile açılan davanın mükerrer dava olarak kabul edilmesi gerektiği cihetle, 5271 sayılı Kanunun 223/7. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması Yasaya aykırı, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dava konusu 23/04/2011 tarihli eylem nedeniyle Tutak Cumhuriyet Başsavcılığınca 2011/322, Karayazı Cumhuriyet Başsavcılığınca 2011/302 sayılı soruşturmaların yapıldığı, Tutak Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/06/2011 tarihinde ... ve ... hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, anılan kararın Gümrük İdaresi vekilinin itirazı üzerine Doğubeyazıt Ağır Ceza Mahkemesi"nin 03/08/2011 tarih ve 2011/612 Değişik İş no"lu kararı ile kaldırıldığı, bunun üzerine sanıklar ... ve ... hakkında Tutak Cumhuriyet Başsavcılığınca 2011/628 sayılı soruşturmaya başlandığı, 10/10/2011 tarih ve 2011/28 Karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın Karayazı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Karayazı Cumhuriyet Başsavcılığınca 19/10/2011 tarihinde yetkisizlik kararı ile gelen soruşturma evrakının aynı olay nedeniyle yürütülmekte olan Karayazı Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/302 sayılı soruşturma evrakı ile birleştirildiği ve soruşturma sonucunda yargılamaya konu 05/03/2012 tarih ve 2012/82 Esas sayılı iddianamenin düzenlendiği cihetle;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, suçtan doğrudan zarar görenin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu olduğu, bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı yasa yoluna başvurma hakkının Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumuna ait bulunduğu gözetilmeden, bu suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı yasa yollarına başvuru hakkı olmayan Gümrük İdaresi vekilinin itirazının kabul edilerek kovuşturmaya yer olmadığı kararının kaldırılarak hazırlanan iddianame üzerine incelemeye konu davada yargılama yapılarak sanıklar ... ve ... hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ise de suçtan zarar görme ihtimali ve dolayısıyla kovuşturmaya yer olmadığı kararına yönelik itiraz hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi"nin itirazı üzerine usulüne uygun açılmayan kamu davasına devam edilerek ve Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumuna(Tarım ve Orman Bakanlığına) kovuşturmaya yer olmadığı kararı tebliğ edilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 4/2, 3/22, 5/2 maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- Sanıkların ele geçen kaçak 200 karton kaçak sigaradan sorumlu oldukları olayda; 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanıkların benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiillerinin, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde teşdidi gerektirmediği halde, hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde hapis ve adli para cezasının alt sınırından uzaklaşılarak sanıklar hakkında fazla cezaya tayini,
3- CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar yönünden engel halleri bulunmayan, talimat mahkemesinde alınan savunmalarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden ve talimat ekinde KEMT varakası bulunmadığından kamu zararından haberdar olmayan sanıklara, davaya konu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununca 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken kamu zararının giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK.nun 62/1. maddesi yerine 62/2. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
5- Suça konu kaçak sigaraların TCK.nun 54/4. maddesi gereği müsadere edilmeleri gerekirken tasfiyelerine karar verilmesi,
6- 5237 sayılı TCK.nun 53/4. maddesinde yer alan "Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz" hükmüne aykırı olarak, sanıklar hakkında erteli 1 yıl 9 ay 20 gün hapis cezasına hükmolunduğu halde TCK.nun 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
7- Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK.nun 324. maddesinin 2. fıkrasında "Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.” şeklindeki açık hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 26/05/1935 tarih ve 111/7 sayılı "yargılama giderleri hükmün tamamlayıcı parçası olduğundan ilamlarda açıklanmalı, kime yükletileceği belirtilmedir" ve yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 02/05/1966 tarih ve 4/3 sayılı "tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin miktarı ve kime ne miktada yükleteceği belirtilerek, sanığın yükümlülüğü öğrenmesinin sağlanması ve bu sayede sanığın yargılama giderlerine karşı temyiz davası açıp açmama hususunda karar verme olanağı tanınması gerektiğini” belirten kararları karşısında, hükmün esasını oluşturan kısa kararda, sanıkların yükümlülüğünü öğrenmesi ve buna göre yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurup başvurmayacakları hususunda karar vermesine imkan tanımak için, yargılama giderlerinin kime yükleneceğinin ve bu yükümlülüğün ne miktar olacağının belirtilmesi gerektiği, ancak mahkemece kısa kararda yargılama gideri kısmı boş bırakılarak yargılama giderleri ile ilgili miktar açıklanmadan usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması,
Yasaya aykırı sanıklar ... ve ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 savılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.