11. Hukuk Dairesi 2018/2748 E. , 2019/4217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 05/05/2016 tarih ve 2015/599-2016/366 sayılı ek kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 1250 adet paya sahip olduğunu, şirketin 02.12.2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında müvekkili tarafından gündem maddelerine ilişkin bilgi alma ve inceleme hakkının kullanıldığını ancak bu talebinin red edildiğini, genel kurul tutanağına muhalefet şerhi işletilmek istenmiş ise de, buna da izin verilmediğini, davalının yıllık faaliyet raporunda ve denetçi raporunda yer alması gereken bilgileri vermekten kaçınamayacağını, 02.12.2015 tarihli genel kurul tutanağındaki 3. ve 5. maddelere müvekkilinin muvafakati olmamasına rağmen oybirliği ile kabul edildi yazıldığını, halbuki bu kararlarda oybirliğinin olmadığını, genel kurul sırasında bilgi edinme ve inceleme hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek, TTK kapsamında korunmaya değer hukuksal menfaat sebebiyle şirketin tüm ticari defter ve kayıtları üzerinde bilgi edinme ve inceleme yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yasal süreden sonra açıldığını, davaya konu edilen şirketin olağan genel kurulu toplantısının 02.12.2015 tarihinde tüm şirket ortaklarının katılımı ile yapıldığını, davacının toplantı tutanağının 3.maddesinde denetçi tarafından verilen 2012, 2013, 2014 yıllarına ait denetim raporlarının müzakeresinde ve 5.maddesinde yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin müzakerede kabul yönünde oy kullandığını, bu hususların toplantı tutanağında yazılı olduğunu, davacının yalnız şirketin 2012-2013 yılı karının olağanüstü yedek akçe olarak bırakılmasına ilişkin müzakerelerde red yönünde oy kullandığını, davacının iddialarını ispatla mükellef olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; TTK"nın 437.maddesi kapsamında şirket ortağının şirketin defter ve kayıtlarına ilişkin bilgi alma ve inceleme hakkı bulunduğunu, davalı tarafça her ne kadar şirkettin ilgili kayıtları ortakların incelemesine hazır bulundurulduğu, davacının bu taleplerle şirkete müracaat etmediği iddia edilmiş ise de, davalı şirketin davacının talep ettiği bilgi ve belgeleri TTK"nın 437. maddesi kapsamında davacı tarafa vermek zorunda olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacı tarafa şirketin ticari defterler ve kayıtları üzerinde bir mali müşavir bilirkişi eşliğinde inceleme ve bilgi alma yetikisi verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilirken, hükmün tavzihi talebinde de bulunulmuş olması üzerine mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın TTK"nın 437/5. maddesi uyarınca kesin karar olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin tavzih ve temyiz taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Bu ek karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin ek karara yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair verilen ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.