Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5247
Karar No: 2017/1170
Karar Tarihi: 15.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5247 Esas 2017/1170 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka, müvekkili dışında davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen borçlu olduğu bir sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsil edilmesi için başvurduğu icra takibine davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini savunarak itirazın iptal edilmesi ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, bilirkişi raporu ve sözleşme incelenerek davanın reddine karar vermiştir. Ancak, takip konusu alacağın hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığının ve kredi kartı alacağının 2006 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca verilen ticari kredi kartından kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi gerektiği belirtilmiş ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetli olmadığı belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu, Türk Borçlar Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2016/5247 E.  ,  2017/1170 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... ... Sigorta ve Aracılık Hizmetleri Tic.A.Ş. arasında imzalanan 28.08.2006 tarihli genel kredi sözleşmesine göre değişik krediler verildiğini,davalı ...’ün genel kredi sözleşmesinden dolayı müştereken ve müteselsilen borçlu olarak sorumlu olduğunu, bu sözleşmeye istinaden verilen kredi kartı borcunun ve destek kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında icra takibine geçildiğini, ancak davalı ...’ün açılan takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili,icra takibine dayanak yapılan kredi kartının, destek kredisinin ve genel kredi sözleşmesinin müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin ortağı olduğu şirketi temsilen kredi sözleşmesini imzaladığını, her nasılsa müvekkiline sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak da imza attırıldığını, müvekkilinin şirketteki payını 25.06.2011 tarihinde devrettiğini, takibe konu edilen borç kalemlerinin şirket pay devrinden sonra yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı banka ile dava dışı şirket arasında 2013 yılında yapılan ikinci sözleşme ile davalının imzasının bulunduğu 2006 tarihli sözleşmenin sona erdiği,sonradan yapılan bu sözleşmeyle kararlaştırılan hususların sözleşmenin tarafı olmayan davalıyı sorumluluk altına sokmasının mümkün olmadığı, kaldı ki bu tarihten önce 2011 yılında şirket için tahsis edilen kredi kartının dava dışı ... adına düzenlendiği ve kullanıldığı,ödemelerin de şirket tarafından yapıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava,genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı banka ile dava dışı şirket arasında 28.08.2006 tarihli ve 28.08.2013 tarihli genel kredi sözleşmeleri akdedilmiştir.İcra takibinin dayanağı ise 28.08.2006 tarihli genel kredi sözleşmesi olup,bu sözleşmede davalının müteselsil kefil olarak imzası bulunmaktadır.Mahkemece bilirkişi raporu alınarak yapılan ikinci sözleşme ile ilk sözleşmenin sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysaki takip konusu yapılan alacağın hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığının ve kredi kartı alacağının 2006 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca verilen ticari kredi kartından kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi gerekir. Bilirkişi banka kayıt ve defterlerini incelememiş,bu konularda herhangi bir görüş belirtmemiştir.Mahkemenin 28.08.2013 tarihli genel kredi sözleşmesi ile 28.08.2006 tarihli kredi sözleşmesinin sonlandırıldığı yönündeki kabulü doğru değildir.Mahkemece, bankacılık konusunda uzman yeni bir bilirkişi tarafından banka kayıt ve defterleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılmak suretiyle, icra takibine konu 28.08.2006 tarihli kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırılıp kullandırılmadığı,kredi kartlarının hangi kredi sözleşmesi uyarınca verildiğinin tespiti ile varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi