(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/10040 E. , 2012/3758 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı Ego Genel Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı EGO vekili, davada kendilerine husumet düşmeyeceğini, davacı ile hizmet akdinin BUGSAŞ arasında yapıldığını, davacının iş akdinin 24.07.2009 tarihinde diğer davalı şirketçe savunması alındıktan sonra feshedildiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, şirketin EGO" ya işçi tedarik eden bir aracı kurum olduğu gibi işçi istihdam edecek herhangi bir işyeri de bulunmadığını davacının yapmakla görevli olduğu işleri kendisine hatırlatılmasına rağmen yapmaması nedeniyle iş akdinin feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalılar arasında muvaza bulunduğu, bu nedenle BUGSAŞ yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği,davacının davalı EGO Genel Müdürlüğüne bağlı otobüs şoförü olarak çalıştığı, iş akdinin savunması alınmadan sonlandırıldığı, işten çıkartılmasında yasal dayanak bulunmadığı, haklı nedenlerin varlığının davalı EGO tarafından ispat edilemediği nedenleriyle feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davalı EGO yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı EGO vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden, davacının 12.12.2006 – 24.07.2010 tarihleri arasında davalı EGO Genel Müdürlüğüne ait işyerinde davalı ... işçisi olarak şoförlük işinde çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı ... şirketince 24.07.2009 tarihli fesih bildirimi ile, 4857 sayılı Yasanın 25/II-h bendince, işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi gerekçesiyle Genel Müdürlük makamının 24.07.2009 tarih ve 102/2329 sayılı olur yazısına istinaden 24.07.2009 tarihi itibariyle feshedildiği, davacının savunmasının alındığı, 2009 yılında 5 ayrı tarihte 29 gün, 2008 yılında 9 ayrı tarihte yirmibeş gün rapor aldığı, davacının 21.07.2009 tarihli savunma dilekçesinde, belfıtığı nedeniyle rapor aldığını, yıllık izin istediğinde rahatsızsan rapor al dendiğini bu nedenle rapor aldığını beyan ettiği, EGO tarafından 17.07.2009 tarihli BUGSAŞ" a yazılan yazıda, davacı ile birlikte dört işçinin hafta tatiline rastlayan günlerde sık sık rapor alarak bunu alışkanlık haline getirmelerinin işyeri hizmetlerinde aksamalara neden olduğu, bu nedenle kurumda çalıştırılmalarının uygun olmadığı belirtilerek adı geçen personelin ivedi olarak şirket bünyesinden geri çekilmesinin istendiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının 2009 yılında 5 ayrı tarihte 29 gün , 2008 yılında 9 ayrı tarihte 25 gün rapor almasına yönelik davranışlarının İş Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmasa da işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, işyeri düzenini bozan davranışlar niteliğinde olduğu ve işyerinde olumsuzluklara yol açması nedeniyle geçerli sebep oluşturduğu kabul edilerek davanın reddi yerine kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 09.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.